Avrupa Konseyi’nin açıkladığı son verilere göre, Ocak 2020 itibarıyla Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 1’i cezaevinde ya da denetimli serbestlik kapsamında bulunuyor.
İsviçre’deki Lozan Üniversitesi’nin Avrupa Konseyi için hazırladığı rapora göre, Türkiye’deki her 100 bin kişiden 984’ü, 31 Ocak 2020 itibarıyla tutuklu ya da denetimli serbestlik uygulaması altında.
Avrupa’da başı çeken bu oran, Avrupa ortalamasının 3 katından fazla. Avrupa ortalamasına göre her 100 bin kişiden 265’i aynı kapsamda yer alıyor.
Öte yandan raporda, 2020’de Türkiye’de denetimli serbestlik kapsamında bulunan kişi sayısının 2019’a kıyasla yüzde 6,1 arttığı kaydedildi.
Türkiye denetimli serbestlik sıralamasında ikinci sırada
Denetimli serbestlik altındaki kişilerin sayısında Avrupa’da ilk üç ülke, 100 bin kişide 643 kişiyle Polonya, 627 kişiyle Türkiye ve 568 kişiyle Litvanya. Bu ülkeleri 562 kişiyle Gürcistan takip ediyor.
Raporda, Gürcistan, Litvanya ve Türkiye gibi ülkelerde, hem denetimli serbestlik hem de tutukluluk oranlarının aynı anda yüksek olduğunun altı çiziliyor. Rapora göre bu durum, denetimli serbestlik gibi uygulamaların tutukluluğa alternatif olarak uygulanmadığını, bunlara ilave tedbir olarak başvurulduğunu gösteriyor.
Avrupa genelinde ise tutukluluk yerine uygulanan tedbir ve yaptırımların 2019-2020 yıllarında yüzde 3 artış gösterdiği belirtildi. 31 Ocak 2020 itibarıyla Avrupa’da 1 milyon 500 bin 547 kişi denetimli serbestlik altında bulunuyor.
Uygulamanın en çok arttığı ülkeler, Sırbistan, Azerbaycan ve İspanya oldu. Ermenistan, Bulgaristan ve Yunanistan’da ise uygullakin kapsamındaki kişi sayısı azaldı.
Avrupa’da tutukluluğun alternatifi olarak uygulanan denetimli serbestlik tedbirlerinin yaygınlaşmasının, kişilerin özgürlüğünün asgari düzeyde sağlanması için önemli bir gösterge olduğu kabul ediliyor.
Tutukluluğun alternatifi olarak uygulanan tedbirler arasında, elektronik gözetim, kamu hizmeti, ev hapsi, şartlı salıverilme gibi uygulamalar var.