22 Kasım 2024 Cuma
Olay TV’nin kapanışı ve baskılar. Faruk Bildirici Cumhuriyet’e değerlendirdi

Olay TV’nin kapanışı ve baskılar. Faruk Bildirici Cumhuriyet’e değerlendirdi

Medya Ombdusmanı ve eski RTÜK üyesi Faruk Bildirici, Olay TV’nin kapatılmasına ilişkin, “Olay TV meselesi, Türkiye’de medyanın siyasi iktidarın ağır baskısı altında olduğunun yeni bir örneği. Ne yaparlarsa yapsınlar insanların bilgiye ulaşmasına çektikleri setler yıkılacak” dedi. Bazı isimlerin görevden alınması için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un liste verdiği yolunda haberlerin yayınlanmasına değinen Bildirici, ‘Her konuda açıklama yapan Altun, bu iddiaları yalanlamadı’ ifadelerini kullandı.

Yayın hayatına 30 Kasım’da başlayan Olay TV, “iktidar baskısı” ve kanal ortaklarının anlaşamaması gerekçesiyle 25 Aralık’ta kapatıldı. Olay TV’nin 26 günlük yayın sonrasında kapanmak zorunda kalmasının gazetecilerin utancı olmaması gerektiğini vurgulayan Medya Ombdusmanı ve eski RTÜK üyesi  Bildirici Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Bu muktedirlerin alanlarında yeni bir kara leke… Olay TV, Türkiye’de medyanın siyasi iktidarın ağır baskısı altında olduğunun yeni bir örneği. Suçları da; iktidar yanlısı olmayacakları, bağımsız habercilik yapacaklarını üzerine basa basa ilan etmiş olmaları.  İktidar da ele geçirdiği yaygın medyanın propaganda bültenlerine dönüştüğünü, alternatif mecraların giderek büyüdüğünü görüyor” diye konuştu.

İDDİALAR YALANLANMADI

Cavit Çağlar’ın iktidar baskısı görmediğini savunsa da Kanal 7 ve Ülke TV Dış Haberler Müdürlüğü görevini yürüten Taha Dağlı ile görüştüğünü ve bazı isimlerin görevden alınmasını istediğini kabul ettiğini belirten Bildirici, şöyle devam etti:

“Taha Dağlı da liste hazırladığını kabul ediyor. Çağlar’a bu ismi kim önerdi, süreç nasıl işledi açıklamıyor.  Bu isimleri Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un verdiği yolunda haberler yayımlandı. Her konuda açıklama yapan Altun, bu iddiaları yalanlamadı. Zaten Süleyman Sarılar ve Nevşin Mengü’nün açıklamaları da iktidar baskısını kanıtlıyor” diye konuştu.

“İktidar bir süredir baskı yöntemlerini açıktan yürütüyor ve diğer alternatif medya kuruluşlarına da gözdağı veriyor” diyen Bildirici,  “MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, Habertürk’te Ali Mahir Başarır konusundan sonra konukların dikkatli seçilmesi tehdidi bunun örneği. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in son olarak Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte ‘yılbaşı programları için kanallarla görüştükleri, ailece izlenecek programlar yapmalarını tavsiye edecekleri’ yolundaki sözleri de artık RTÜK’ün öndenetim yapmaya başladığını gösteriyor. Oysa böyle bir öndenetim yapma yetkileri yok. Sansür kurumu olduklarını biliyorduk ama bunu artık gizlemeye de gerek görmüyorlar” ifadelerini kullandı.

BU İKTİDARIN MEDYAYA BASKI ÜÇLÜSÜ

Bu yılın yine medyaya ağır baskıyla geçtiğini aktaran Bildirici, “Cumhurbaşkanlığı-RTÜK-Basın İlan Kurumu. Bunlar; iktidarın medyaya baskı üçlüsü. Bu üçlüyü yönetenler, Türkiye medya tarihinin kara sayfalarında şimdiden yerlerini aldılar bile… Alternatif medyaya baskının bu üç aracı, eşgüdüm halinde faaliyet gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın medya sesimizi nefesimizi yansıtmıyor sözlerinden sonra daha aktif hale geldiler.  Üç koldan ceza, tehdit, ilan gelirlerini kesme yöntemlerini yoğunlaştırdılar.  Bunun üzerine bir de vergi cezaları ve erişim engellemeleri uygulanıyor. Önümüzdeki yıl maalesef sosyal medya yasaklarıyla daha da ağır olacak gibi görünüyor. Ne yaparlarsa yapsınlar insanların bilgiye ulaşmasına çektikleri setler yıkılacak. Alternatif medya daha da gelişecek” dedi.