O halde, Kamu Görevlileri Etik Kurulu’na ne gerek var?
Kamu Görevlileri Etik Kurulu, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin hakkındaki ‘etik ve yaşa dışı davrandığı’ gerekçesiyle yapılan başvuruyu reddetti. Kararın sadece ‘RTÜK hukuk müşavirlerinin beyanına dayandığı’ ortaya çıktı. Başvuruda bulunan RTÜK üyeliği düşürülen Faruk Bildirici karara itiraz edince de İdare’den “Kamu idarelerinde idarenin beyanı gerçek ve doğru kabul edilir” yanıtı geldi.
Faruk Bildirici, henüz RTÜK’te üye olduğu sırada Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi de olan Köksal Toptan’ın başkanlığındaki Kamu Görevlileri Etik Kurulu’na başvurarak, RTÜK Başkanı Şahin’in Basın İlan Kurumu ve TÜRKSAT yönetiminde görev almasının RTÜK yasası, 375 sayılı KHK ile Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri Yönetmeliğine de aykırı olduğunu öne sürmüştü.
Etik Kurul, Bildirici’nin bu başvurusunu reddetti. Kurul kararında, Bildirici’nin başvurusu ile ilgili olarak RTÜK ve TÜRKSAT hukuk müşavirlerinin Kurul’a çağrılarak bilgi alındığı, ondan sonra karar verildiği belirtildi.
Bunun üzerine Bildirici, Etik Kurul kararının iptali istemiyle İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Bildirici dava dilekçesinde Etik Kurul’un ‘araştırma yapmak yerine şikayet edilen RTÜK ve TÜRKSAT hukuk müşavirlerinin verdiği bilgiye dayanarak karar alınmasının tarafsız ve bağımsız karar verilmediğinin kanıtı olduğu’ gerekçesini öne sürdü.
“Etik Kurulu RTÜK’ün beyanı ile tek taraflı karar verdi”
Davayı görüşen Ankara 3. İdare Mahkemesi, bu davada Etik Kurulu Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın temsil edeceğine karar verdi. Aile Bakanlığı, 6 Mart’ta mahkemeye gönderdiği yanıt metninde, Bildirici’nin dava dilekçesine karşı şu savunmayı yaptı:
“Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun araştırma yapmadan sadece şikâyet edilen idarenin yazı ve açıklamalarına bağlı kaldığı iddia edilmiş ise de bilindiği üzere tüm kamu idarelerinde idarenin beyanı gerçek ve doğru kabul edilir.”
Bildirici, idarenin bu savunmasına karşı 14 Nisan’da mahkemeye verdiği dilekçede “Bu açıklama, adında etik geçen bir İdare için yüz kızartıcıdır ve Etik Kurulu’nun hiçbir işlevi, anlamı ya da önemi olmadığını gösterecek niteliktedir” dedi. Bildirici, daha sonra şöyle devam etti:
“İdarenin bu beyanı doğru ise, Kurulun herhangi bir iddiayı incelemesine gerek bulunmamaktadır! Bu ifade ‘Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun idarenin verdiği eksik ve yanlış bilgilere dayalı tek yanlı karar verdiğinin’ itirafı niteliğindedir. Eğer ‘idarenin her türlü beyanı gerçek ve doğru kabul ediliyor’ ise o kararlara itiraz etmenin de dava açmanın da bir anlamı kalmamaktadır. Böyle bir cümlenin hukuki bir metne yazılabilmiş olması tam bir garabettir.
İdare, dava dilekçemizdeki iddiaları aynen doğrulayarak, ‘İdareyi çağırdım bilgi aldım, her türlü beyanlarını da gerçek kabul ettim, kararı da böyle aldım. Davacı olarak sizi çağırmama, sormama da hiç gerek yoktu’ demektedir.”
İdare Mahkemesi, iki tarafın görüşlerini almayı tamamladığı için önümüzdeki günlerde dosyayı esastan görüşecek. Gerek duyması halinde karar vermeden önce taraflardan yeni belgeler isteyebilecek.
İki dava daha sürüyor
Bildirici’nin, RTÜK üyeliği dönemiyle ilgili olarak İdare Mahkemesi’nde açtığı iki dava daha devam ediyor. Bu davalardan biri Bildirici’nin RTÜK üyeliğinin düşürülmesine karşı açtığı dava. Diğeri ise RTÜK’ün Ebubekir Şahin’in TÜRKSAT ve Basın İlan Kurumu yönetiminde yer almasıyla ilgili başvurusunun Üst Kurul’da gündeme alınmaması kararının iptali istemini içeriyor.