İtalya’da Pazar günü yapılan genel seçimlerden galip çıkan İtalya’nın Kardeşleri lideri Giorgia Meloni ülkenin ilk kadın başbakanı olma yolunda.
45 yaşındaki Meloni’nin, İtalya’da 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk aşırı sağcı başbakan olması bekleniyor.
Avrupa Birliği’nin kurucu üyelerinden ve Euro bölgesinin en büyük 3. ekonomisi olan İtalya’nın Meloni başbakanlığında eksen kayması yaşaması ve birlik içindeki dengeleri değiştirmesi ihtimali nedeniyle seçimler Brüksel’de de yakından izleniyordu.
Meloni ise seçim sonuçları netleştikten sonra yaptığı konuşmada bu yöndeki endişeleri gidermeye çalıştığı izlenimi verdi. Meloni zafer konuşmasında, ‘’İtalyanlar, İtalya’nın kardeşleri önderliğindeki sağ kanat bir hükümet tarafından yönetilmek adına net bir mesaj yolladı. Şimdi sorumluluk zamanı’’ dedi.
Cumhurbaşkanı hükümeti kurma görevini kendisine verirse ‘’ülkeyi herkes için yöneteceklerini’’ vurgulayan Meloni, ‘’Halkı bölen değil birleştiren unsurları yücelteceğiz’’ diye konuştu.
Meloni sosyal medyadaki mesajında da ‘’Bugün tarih yazdık’’ dedi.
Anayasa değişikliği endişesi
Öte yandan İtalya’nın Kardeşleri’nden seçimin ertesi günü gelen ilk açıklamalar ülkedeki kaygıları yeniden körükledi.
Meloni seçim öncesi, başkanlık sistemine geçme niyetini açıklamış ve bunun için anayasayı değiştirmeyi düşündüklerini söylemişti.
Karşıtları ise başkanlık sisteminin otoriterlik yönünde bir adım olacağını belirterek anayasa değişikliğine karşı çıkıyordu.
İtalya’nın Kardeşleri’nin Temsilciler Meclisi Grup Başkanı, ve Giorgia Meloni’nin kızkardeşinin eşi, Francesco Lollobrigida Pazartesi günü yaptığı açıklamada ‘’İtalyan anayasası güzel ama artık 70 yaşında’’ dedi.
Ülkenin bir sonraki iktidar partisi olması beklenen İtalya’nın Kardeşleri’nden seçimin hemen ertesinde gelen bu çıkış, Salı günkü gazetelerin baş sayfalarına da yansıdı.
Domani gazetesi bu anayasa çıkışına manşetinde yer verdi ve ‘’Her şeyi ezip geçebilecek sağ dalgasına direnme’’ çağrısı yaptı.
Meloni’nin partisi İtalya’nın Kardeşleri seçimlerde yüzde 26 oy aldı. Meloni liderliğinde sağ ittifakın toplam oy oranı ise yüzde 44 oldu.
İtalya’daki seçim sistemi gereği, bu oy oranıyla sağ partilerin parlamentoda güçlü bir çoğunluk elde etmesi bekleniyor.
Merkez solun lideri çekiliyor
Seçimden ikinci parti olarak çıkan merkez-soldaki Demokratik Parti (PD) ise yüzde 19 oy aldı. Demokratik Parti’nin küçük partilerle kurduğu sol ittifakın toplam oy oranı yüzde 26’da kaldı.
PD lideri Enrico Letta bu sonuçlar üzerine parti kongresinin toplanacağını ve kendisinin yönetime aday olmayacağını açıkladı. Letta, ‘’Bugün İtalya ve Avrupa için üzücü bir gün. Bizi zor günler bekliyor’’ dedi.
Letta’nın çekilme kararı da gazete manşetlerine yansıdı. Corriere della Sera’nın Salı günkü manşetinde ‘’Letta PD yönetimini bırakıyor’’ başlığı yer aldı.
Il Foglio gazetesi de, PD lideri görevi bırakırken önceki seçimlere kıyasla büyük oy kaybetmesine rağmen Lig lideri Matteo Salvini’nin bu yönde bir adım atmamasını eleştiren bir başlıkla çıktı. Foglio, ‘’Kaybetmeyi bilmek lazım. Letta biliyor, Salvini ise bilmiyor’’ dedi.
La Repubblica da manşetten ‘’Salvini vakası’’ başlığını kullandı.
Il Manifesto gazetesi, PD lideri Enrico Letta’nın fotoğrafının üzerinde, İtalya’nın Kardeşleri partisinin ismine atıfla ‘’İtalya’nın Tahribatı’’ başlığına yer verdi.
Avvenire gazetesi ise manşetinde ‘’İşte Meloni depremi’’ ifadesini kullandı.
Seçimlere tek başına giren popülist 5 Yıldız Hareketi yüzde 15; merkez partileri Eylem ve Yaşayan İtalya ise birlikte yüzde 8 oy aldı.
Seçime katılım oranı yüzde 64 ile en düşük seviyeye düştü. Bu oran 2018’deki son genel seçimlerden 10 puan daha düşük. Katılım oranındaki bu düşüş de basında ‘’en büyük parti çekimserler’’ gibi ifadelerle yer aldı.
Sandığa gitmeyen seçmen sayısının artışı, siyasete güven kaybının ve partilerin gerçek sorunlar karşısındaki ataletinin sonucu olduğu yorumu yapıldı.
Orban ve Le Pen’den tebrik
Giorgia Meloni seçim yaklaşırken uluslararası arenadaki kaygıları gidermeye çalışmış, AB karşıtı söylemini hafifletmeye, Ukrayna konusunda NATO’ya destek vermeye gayret etmişti.
İtalya’nın Kardeşleri liderliğindeki sağ koalisyon kendisini ‘’merkez-sağ’’ olarak tanımlıyor. Ancak Meloni’nin siyasete neo-faşist örgütlerde girmiş olması, ardından da bu hareketlerin mirasçısı izlenimi çizmesi ve partisinde bu hareketlere atıf yapan sembol ve isimlerin yer alması nedeniyle karşıtları kendisine ‘’post-faşist’’ gibi yakıştırmalar yapıyor.
Meloni’nin ittifak ortağı, Lig lideri Matteo Salvini’nin AB karşıtı ve Rusya yanlısı imajı da İtalya’nın yeni hükümetinin Avrupa’da endişeye yol açabilecek unsurları arasında yer alıyor.
Meloni AB’de Polonya, Macaristan ve İspanya’daki aşırı sağcı Vox hareketine yakınlığıyla biliniyor.
Pazar günkü seçimler sonrası da Meloni’ye ilk tebrikler Macaristan lideri Viktor Orban’ın siyasi direktörü Balazs Orban, Vox lideri Santiago Abascal ve Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki’den geldi.
Avrupa Parlamentosu’nun, otokratik bir ara rejim olarak tanımladığı Macaristan’dan gelen kutlama mesajında, ‘’Bu güç zamanlarda Avrupa’daki zorluklara karşı ortak bir vizyon ve yaklaşımı paylaşan dostlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç var’’ denildi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban da Pazartesi günü Facebook’ta Meloni ile birlikte görüldüğü bir fotoğrafı paylaştı ve ‘’Fazlasıyla hak edilmiş bir zafer. Tebrikler!’’ diye yazdı.
Fransa’daki aşırı sağcı Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen de, “İtalyan halkı vatansever ve milliyetçi bir hükümet seçerek kaderini tekrar kendi ellerine almaya karar verdi” dedi. Le Pen, Meloni ve Salvini’yi “Anti-demokratik ve kibirli Avrupa Birliği’nin tehditlerine direnerek bu büyük zaferi elde ettikleri için’’ tebrik etti.
İlk oturum 13 Ekim’de
İtalya’da seçmenler Pazar günü yapılan erken genel seçimlerde parlamentonun iki kanadı Temsilciler Meclisi ve Senato’nun 600 yeni üyesini belirlemek için oy kullandı.
Erken seçim kararı, Şubat 2021’de pandemi sonrası toparlanmayı yönetmek üzere başbakanlığa atanan Mario Draghi hükümetinin geçen Temmuz’da düşmesi üzerine alınmıştı.
İtalya’da genel seçimlerde doğrudan başbakan adayları yarışmasa da seçimi kazanan ittifakın liderinin hükümeti kurmakla görevlendirilmesi öngörülüyor.
Hükümeti kurma görevini verme yetkisi cumhurbaşkanına ait ve sürecin haftalar sürebileceği belirtiliyor.
Yeni parlamentonun ilk kez 13 Ekim’de toplanması bekleniyor.
Övgü Pınar – ROMA – BBC