23 Kasım 2024 Cumartesi
Avrupa, gıda etiketi uygulamasını terk etmeyi tartışıyor

Avrupa, gıda etiketi uygulamasını terk etmeyi tartışıyor

Waitrose, gıda israfıyla mücadele etmek amacıyla ‘En iyi şu tarihten önce’ uygulamasını bırakan en son İngiliz süpermarket zinciri oldu.

Perakende devi firma Eylül ayından itibaren patates ve elma da dahil olmak üzere yaklaşık 500 taze üründeki etiketlerin kalkacağını duyurdu.

İklim krizine karşı mücadele veren organizasyon WRAP’e göre, Birleşik Krallık’taki gıda atıklarının yaklaşık yüzde 70’i evde gerçekleşiyor. Her yıl 88 milyon ton gıdanın çöpe atıldığı AB genelinde de benzer bir tablo var.

Waitrose’un sahibi olan John Lewis ile sürdürülebilirlik ve etik direktörü Marija Rompani, “Ürünlerimizden son kullanma tarihlerini kaldırarak, müşterilerimizin bir ürünün yemenin iyi olup olmadığına karar vermek için kendi yargılarını kullanmalarını istiyoruz. Bu durum israf olmama şansını artıracaktır.”

Bu noktada “En iyi şu tarihten önce” ve “son kullanma tarihi” arasındaki farkı anlamak çok önemli.

‘Son kullanma tarihi’, bozulabilir yiyeceklerin artık ne zaman güvenli bir şekilde pişirilip tüketilemeyeceğini ve bunun göz ardı edilmesinin gıda zehirlenmesine yol açabileceğini gösteriyor.

‘En iyi şu tarihten önce’ ibaresi ​​ise gıda kalitesine atıfta bulunuyor. Bir ürünün tadı ve dokusunun ne zaman optimal olacağına dair öneri yapan bir tarih sadece. Ancak, bir öğenin hala yenilebilir olup olmadığına karar vermek için kendi duyularınızı kullanabildiğiniz zaman, bir etiket koymaya gerek yok.

Wrap’in işbirliği ve değişim direktörü Catherine David, “Yiyecek israfı iklim değişikliğini besliyor ve insanlara paraya mal oluyor” diyor ve ekliyor: “Meyve ve sebzedeki son kullanma tarihleri ​​gereksiz ve insanların kendi yargılarını kullanmalarına engel olduğu için yiyecek israfı yaratıyor. Gıdaların çoğu hala yenebilir durumda olduğu halde kimse almadığı için atmak zorunda kalıyoruz.”

Tüketici kendi duyuları ile yargılayacak

Halk sağlığını korumaktan sorumlu Birleşik Krallık hükümet dairesi Gıda Standartları Ajansı, ürünlerinde son kullanma tarihini tüketicilerin yargısına bırakıyor.

Buna göre taze meyve ve sebzelerin üzerindeki bu etiketleri çıkarmanın, çöp kutusundan 7 milyon alışveriş sepetine eşdeğer gıda tasarrufu sağlayabileceği tahmin ediliyor.

Tüketicilerin taze ürünleri buzdolabında saklayarak ve sıcaklığı 5C’ye düşürerek atıkları da azaltabilecekleri belirtiliyor. Örneğin elmalar, soğutulduğunda iki ay daha uzun süre dayanıyor.

Gıda israfını azaltmak iklim değişikliği ile mücadeleye yardımcı oluyor çünkü çöplüğe giden yiyecekler bakteriler tarafından parçalanırken bu süreçte metan gazı ortaya çıkıyor. Bu da CO2’den 20 kat daha güçlü bir sera gazı.

Başka firmalar da bu yolu izliyor

Waitrose, gereksiz bilgileri aşamalı olarak kaldıran tek perakendeci değil. Geçen ay M&S, 300 meyve ve sebze ürününden benzer etiketi çıkaracağını duyurdu.

İngiltere’nin en büyük süpermarket zinciri Tesco, 2018’de 100 ürünün üzerindeki etiketleri sildi. Bu arada Morrisons, kendi markalı süt şişelerinde etiketten vazgeçerek, bunun yerine müşterileri bir “koklama testi” kullanmaya teşvik etti.

‘En iyi şu tarihten önce’ etiketi ​​konusunda AB’nin pozisyonu nedir?

AB’de her yıl üretilen 88 milyon ton gıda atığının yüzde 10’unun tarih işaretlemeyle bağlantılı olduğunu tahmin eden Avrupa Komisyonu da kurallarını gözden geçirmeye hazırlanıyor.

Etki değerlendirmesi ve tüketici araştırmasının sonuçlarını takiben, ‘Çiftlikten Çatala’ stratejisi kapsamında 2022 yılı sonuna kadar etiketlerin nasıl değişeceğine dair bir güncelleme yapılması bekleniyor.

Dil, biçim ve görsel sunumdaki ince ayarlar şu anda masada.

Bazı Avrupa ülkeleri, etiketlerini revize etmek için şimdiden adımlar attı. Norveç’te gıda endüstrisi, 2018’de ürünlere “şu tarihten öncesi en iyisi”, “şu tarihten sonrası genellikle iyi” veya “şu tarihten sonrası fena değil” ifadelerini eklemeyi kabul etti ve tüketicilerin bu noktanın ötesinde lezzetten taviz vermesi gerekmediğini açıkça ortaya koydu.

Bu arada Danimarka da gıda için bir iklim etiketleme sistemi geliştirerek iklim değişikliğiyle mücadeleyi bir adım öteye taşıyor.

Gıda, tarım ve balıkçılık bakanı Rasmus Prehn, Nisan ayında yaptığı açıklamada, “Devlet tarafından kontrol edilen bir iklim etiketine sahip dünyadaki ilk ülke olabiliriz. Tüketicilerin güvenebileceği birleşik bir marka olmalı, kafa karıştıran şeylerden kaçınıyoruz.” dedi.

Tüketicilerin gıda ürünlerinin karbon ayak izini karşılaştırmasına yardımcı olacak planın diğer ayrıntılarının da Noel’de çıkması bekleniyor.