Türkiye Finlandiya ve İsveç’in üyeliğine engel olmaya devam ediyor
Madrid’deki zirve öncesinde çözümsüz kalan sorunlardan biri de Finlandiya ve İsveç’in üyeliği konusunda NATO’nun iç anlaşmazlığı. Türkiye iki kuzey ülkesinin NATO üyeliğine, PKK’ya destek oldukları gerekçesiyle engel oluyor. Savunma bakanları toplantısı öncesinde ve sırasında yapılan müzakereler de çözüm getirmedi. Yeni üyelerin ittifaka alınması için oybirliği şartı bulunuyor.
ABD’nin NATO Büyükelçisi Julie Smith, Madrid’de İsveç ve Finlandiya’ya ittifaka dahil olma çağrısı yapılabileceğini umudunu halen taşıdığını söyledi. Smith “NATO kulislerinde her iki adaya güçlü desteği hissetmek mümkün. Hepimiz olabildiğince hızlı bir biçimde ilerleme kaydetmek istiyoruz. Ama Türkiye ile de öne sürdüğü endişeleri konusunda çalışmak istiyoruz” dedi.
Mesele aynı zamanda ittifakın Rus saldırganlığı karşısında birliğini ve eylem kapasitesini kanıtlamak. NATO diplomatlarının verdiği bilgilere göre Genel Sekreter Stoltenberg mümkün olan tüm tekliflerle Türkiye’nin tutumunu yumuşatmaya çalışıyor. Ancak Türk tarafı şimdiye kadar gevşeme göstermiş değil. Madrid’deki zirvede her halükarda askeri ittifakın “açık kapı politikasına” bağlılık ifade edilecek, Gürcistan ve Ukrayna gibi ülkelere kapıların prensipte açık olduğu mesajı verilecek.
Doğu kanadına daha fazla birlik
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Madrid’deki NATO zirvesinde ittifakın doğu kanadının yeniden güçlendirilmesi konusunda bir karara varılacağını söyledi. Savunma bakanları, birlik konuşlandırmada yeni bir tarz üzerinde prensipte uzlaştı. Buna göre Almanya ve Fransa gibi Batı ülkelerinden bazı birlikler, Baltık ülkelerine ya da Polonya, Macaristan, Bulgaristan ve Romanya’ya konuşlandırılmak üzere yüksek alarm seviyesinde tutulacak ve hızlıca doğuya kaydırılabilecek. Almanya Savunma Bakanı Lambrecht de bundan yana ve zirvede Başbakan Olaf Scholz’un teklifini yineledi. Almanya yeni bir uluslararası savaş grupları tugayının başını çekmek üzere Litvanya’ya en az 1000 asker daha konuşlandıracak. Kriz durumunda bu tugayın 3 bin ila 5 bin askeri kapsayacağı belirtiliyor.
Şimdiye kadar üç Baltık ülkesindeki savaş grupları yaklaşık 1500 askerle operasyonel halde. Savaşa hazır birliklerin sayısının artırılmasıyla Rusya’nın NATO üyesi olan Baltık ülkelerine saldırmaktan caydırılması hedefleniyor. “Bu tehlikeyi görüyoruz” diyen Lambrecht “Uzun vadeli olarak da bu desteği vermeye hazırız” dedi. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg birçok başka ülkenin de Almanya’yı izlemesi ve iki hafta sonraki zirveye kadar Doğu kanadına hangi birlikleri kaydırabilecekleri konusunda somut sayı vermelerini arzu ediyor. Letonya Savunma Bakanı Artis Pabriks sadece birlik değil aynı zamanda malzeme ve cephane gönderilmesini, Baltık ülkelerinde ayrıca kalıcı komuta yapılarının oluşturulmasını istiyor.
Rusya’ya karşı yeni strateji
Doğu kanadında savunmaya hazırlık gücünün artırılması NATO’nun Madrid’deki zirvesinde kararlaştıracağı yeni stratejik konseptin sadece bir parçası. 2010 yılında oluşturulan askeri konsept, o zamanlar Rusya bir muhtemel partner olarak görüldüğü için artık tamamen eskimiş sayılıyor. 24 Şubat’ta Ukrayna’ya saldırmasından beri Rusya düşman bir ülke olarak algılanıyor. “Rusya’nın savaşı güvenliğimize yıllardır görülen en büyük tehdidi oluşturuyor” diyen Stoltenberg güçlü bir caydırıcılığa ve NATO bölgesinin savunmasına odaklanmaya ihtiyaç olduğunu belirtti. Strateji metninde ilk kez Çin’in de bir tehdit olarak sayılması gündemde.
Zirvede Rus nükleer silahlarının yarattığı tehdit de ele alınacak. Kimyasal ya da nükleer silahlarla düzenlenecek saldırılara geliştirilecek yanıtlarda farklı senaryolar gözden geçirilecek. Bir NATO diplomatının verdiği bilgilere göre şu anda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in nükleer seçeneği devreye sokması çok düşük bir ihtimal olarak görülüyor. NATO diplomatı “Elbette bu ihtimal dışarıda bırakılamaz” diye de ekliyor.