Fark kapanıyor: Emmanuel Macron, anketlere göre Marine Le Pen’e karşı liderliğini kaybediyor. Pazar günü yapılan bir ankete göre (IFOP) görevdeki cumhurbaşkanı yüzde 27, Ulusal Cephe adayı ise yüzde 22 oy alıyor. Bu gelişme, Avrupa basınında ikinci turda gerçekleşebilecek muhtemel bir Le Pen zaferi hakkında spekülasyonlara yol açtı.
Le Pen’in bu kez gerçekten bir şansı var
Görevdeki cumhurbaşkanı bu seçimde sol seçmenlerin desteğini pek hesaba katmıyor, diyor İngiliz Daily Telegraph:
“Emmanuel Macron, cumhurbaşkanlığı görevi süresince kimi zaman o kadar sert ve otoriter bir yönetim sergiledi ki, halkın büyük bir kesimi ‘aşırı sağın’ ilerleyişine ilişkin ortalığı telaşa veren uyarılarına kulak asmadı. … Milyonlarca solcu Macron’dan nefret ediyor ve Le Pen’i saf dışı bırakmak için kendisine oy verilmesi çağrısına yanıt vermeyecek. Nasıl 2019’da Büyük Britanya’da yapılan parlamento seçimlerinde geleneksel olarak İşçi Partisi yanlısı olan bölgeler Muhafazakarlara geçtiyse, 2022 de Fransa’da Cumhuriyetçi Cephe’nin [aşırı sağa karşı ittifak] çöktüğü yıl olabilir. Toz duman yatıştığında ise Fransa ilk kez kadın bir cumhurbaşkanına sahip olabilir.”
Cumhurbaşkanı yarışta zayıf düştü
Belçika’nın La Libre Belgique gazetesi, Le Pen’in şu an sahip olduğu gücü Macron’un coşkusuzluğu ve seçim kampanyasının zayıflığıyla açıklıyor:
“Marine Le Pen’in yarıştaki bu emsalsiz geri dönüşü, dayanıklılığının göstergesi. … Üstelik başka alarm sinyalleri de var. Macron’un kimilerinde neden olduğu reddedilmişlik hissi ve hatta derinlere yerleşmiş nefret de buna dahil. Macron’un hem olumlu, hem de olumsuz yanlara ilişkin çizdiği resim, krizlerle dolu bu görev döneminden kalan anıları (‘sarı yelekliler’, Covid-19 ve Ukrayna’daki savaş) yeniden canlandırıyor. Aşırı boyutlara varan McKinsey danışmanı kullanma olayı gibi, seçimin ilk turunu fiilen dikkate almama stratejisinin de pek bir faydası yok. İyi bir kampanya yürüttüğü söylenemez. Diğer tarafta ise Marine Le Pen her yerde [programını] anlatıyor…”
Le Pen, Macron’un stratejisini benimsiyor
Fransa’dan La Tribune, Le Pen’in kendisini seçilmeye uygun bir aday olarak sunmayı başardığı için anketlerde bu denli öne çıktığını söylüyor:
“Zemmour’un radikalizmi Le Pen’i daha da öne çıkardı ve onu bir mağdur olarak resmetti. Gerisi de şimdiye kadar Ulusal Cephe (RN) için ayrılmış olan sıfır göç stratejisine ilişkin tartışmanın normal göründüğü Cumhuriyetçiler içindeki ön seçimle halledilmiş oldu. Marine Le Pen beklenmedik bir maharetle, hibrit bir ekonomik programla, daha geniş seçmen kitlesini kazanmak için [Macron’un] ‘aynı anda hem sağ hem de sol’ yaklaşımını benimsedi. … RN’nin programının esasen aşırı sağcı olduğunu insanlara âdeta unutturmak ister gibi.”
Seçmenler için koşullar kötü
İspanya’dan La Vanguardia, Fransa’daki seçim kampanyasında mevcut durumun ve ele alınan konuların, seçmenlerin işini aslında pek de kolaylaştırmadığını düşünüyor:
“Ukrayna’daki savaş seçim kampanyasına damgasını vuruyor. Macron’un diplomatik girişimleri ona bariz bir fayda sağlarken, Putin’le kurduğu iyi ilişkiler Le Pen’e zarar verebilir. Aynısı, Le Pen’den daha da Putin yanlısı olan Éric Zemmour için de geçerli. … Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken, Fransa ciddi şekilde parçalanmış bir siyaset ortamı, yapısal bir siyasi kriz, pandeminin etkileri ve Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının sonuçlarıyla karşı karşıya. … Böyle bir durum karşısında sandığa gitmeyenlerin oranı bir hayli yüksek çıkabilir.”