Almanya Başbakanı Angela Merkel kişisel hayatına ilişkin kendisiyle yapılan bir söyleşide “Ben de bir feministim. Hepimiz feminist olmalıyız” dedi.
16 yıllık görev dönemi yakında sona erecek olan Almanya Başbakanı Angela Merkel bu kez güncel siyasetten çok kişisel hayatına ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Düsseldorf’ta bir tiyatro sahnesinde yapılan söyleşide Nijeryalı yazar Chimamda Ngozi Adichie, yayıncı Miriam Meckel ve gazeteci Lea Steinacker Merkel’e çeşitli sorular yöneltti.
Görevden ayrılırken vicdanının rahat olup olmadığı sorusuna Merkel “Evet. Katkımı sunduğuma inanıyorum” yanıtını verdi.
Engelli insanlarla büyümüş olmasının hayatında önemli rol oynadığını söyleyen Merkel, üniversitede fizik okumasının da hayatındaki önemine değindi. Fizik okuyan öğrencilerin yüzde 80’inin erkek olduğunu söyleyen Merkel, erkekler hızlı davrandığı için deney masası bulmakta zorlandığını anlattı. Böylece daha erken yaşlarda erkeklerin egemen olduğu bir çevrede yer edinmek için mücadele etmek zorunda olduğunu fark ettiğini sözlerine ekledi.
“Kendinize özel bir alan oluşturmanız gerekiyor”
Bir papazın kızı olan Merkel iki yıl önce annesinin vefat etmesine de değindi. Annesinin ölümüne karşın kamuoyu önüne çıkmak zorunda olduğunu belirten Merkel “Sürekli gözler önündeyseniz, şu soruyu kendinize soruyorsunuz: Görüyorlar mı acaba? Ağır olan bence bu. Orada kendinize bir alan oluşturmanız gerekiyor” dedi. Merkel, bu özel alana, ait olmayan hiç kimseyi almadığını söyledi.
Merkel’i uzlaşmalar mutlu etti
Siyasi hayatının en zor dönemi olarak Euro krizini gösteren Merkel güzel anlar arasında ise “uzlaşmanın sağlanmasını” ifade etti. Bu uzlaşmalar arasında Avrupa Birliği’ni yeni bir temele kavuşturan Lizbon Antlaşması’nı ve geçen yıl AB liderler zirvesinde uzun tartışmalar sonucunda korona yardımları konusunda varılan mutabakatı saydı. Merkel “O zaman insan mutlu oluyor” diye konuştu.
“Sığınmacılara dönün diyemezdim”
Sığınmacı politikasının Alman toplumunu bölüp bölmediği sorusuna verdiği yanıtta Merkel durumu böyle görmediğini söyledi. 2015 yılındaki sığınmacı krizinde Merkel “Üstesinden geliriz” demiş ve bu sözü Almanya’da çok konuşulmuştu. Merkel bu cümlenin tüm sığınmacılara Almanya’ya gelin çağrısı olmadığını söyledi. Sığınmacıların zaten kapıya dayanmış olduğunu belirten Merkel “O anda Akdeniz üzerinden geri dönün demek benim açımdan bir çözüm olamazdı” dedi.
Feminizm açıklamasına düzeltme
2017 yılında Berlin’de düzenlenen Women20 Zirvesi’nde Merkel’e kendisini feminist olarak tanımlayıp tanımlamadığı sorulmuştu. Merkel bu soruya “Evet” demekte tereddüt etmiş “Siz beni böyle tanımlamak isterseniz bu benim için sorun olmaz ama ben kendimi süsleyip püslemek istemem” yanıtını vermişti.
Açık oturum sırasında sahnede olan diğer kadınlar Donald Trump’ın kızı Ivanka ve Hollanda Kraliçesi Maxima ise kendilerini feminist olarak tanımlamakta tereddüt etmemişti.
Merkel’e bu pozisyonunda bir değişiklik olup olmadığı soruldu. Merkel, Maxima’nın açık oturumda konunun kadınların ve erkeklerin toplumsal hayatta eşit bir biçimde yer alması olduğunu söylediğini hatırlattı. Merkel “Bu anlamda bugün ben de olumlayarak diyebilirim ki, o zaman ben de bir feministim” dedi ve devam etti: “O zaman bunu sahnede biraz çekingen bir biçimde ortaya koymuştum. Bugün ise bunun üzerine daha iyi düşünmüş durumdayım. Bu bakımdan şunu söyleyebilirim: Evet hepimiz feminist olmalıyız.” Merkel’in bu cümleleri salondan büyük alkış aldı.
Başbakanlıktan ayrılınca ne yapacak?
Merkel 1989 yılının sonlarından bu yana siyasetin içinde. Başbakanlık görevi sonrasında ne yapacağı sorusuna Merkel şimdiye kadar normal bir işgünü olmadığını ve siyasetten farklı olarak neye ilgi duyduğu sorusunu da sormayı uzun süredir bıraktığını söyledi. Merkel “Yazmak mı istiyorum? Konuşmalar mı yapmak istiyorum? Gezmek mi istiyorum? Evde mi kalmak istiyorum? Dünyayı mı gezmek istiyorum? Bunun için önce hiçbir şey yapmamayı ve ne gelecekse onu beklemeyi önüme koydum. Bunun da çok ilginç olduğunu düşünüyorum” dedi.