23 Kasım 2024 Cumartesi
İbrahim Karagül’ün iftirasına “tespit” deyip sahip çıktılar – Faruk Bildirici

İbrahim Karagül’ün iftirasına “tespit” deyip sahip çıktılar – Faruk Bildirici

İbrahim Karagül, “CHP’nin orman yangınlarında PKK ile birlikte hareket ettiği” paylaşımını Akşener ve bütün muhalefeti de katarak gazetedeki yazısında tekrarladı. Yine de Yeni Şafak, “CHP’yi kızdıran tespit” diyerek, Karagül’ün iftirasına sahip çıktı.
İktidar yanlısı yedi gazetede 17 yazar bugün orman yangınlarıyla ilgili savunmaya geçti, iktidara iftira edildiğini yazdı. Ama biri bile İbrahim Karagül’ün iftirasına itiraz etmedi. Gazeteci dediğin yalan, iftira kimden gelirse gelsin karşı çıkar.

 İktidar medyası yazarları yine toplu savunmaya geçti. Orman yangınlarıyla ilgili olarak sosyal medyadaki bazı hesaplardan yayılan yalan ve kışkırtıcı paylaşımlar ile iktidarın orman yangınlarındaki yetersizliğine yönelik eleştirileri aynı çuvala koyup, tümünü birden “yalan”, “saldırı”, “provokasyon”, “ihanet” gibi sözcüklerle tanımladılar.

    Yedi gazetede tam 17 yazar, orman yangınlarıyla ilgili olarak sosyal medyada dile getirilenler ile bağımsız ve eleştirel medyada yazılanlardan yakınıyordu:

     Turgay Güler (Akşam) Kirli ve tehlikeli, Emin Pazarcı (Akşam) Yalan, dolan, ahlaksızlık, Mustafa Kartoğlu (Akşam) Avustralya’da ABD’de yangın olur ama bunlar olmaz

     Abdülkadir Selvi (Hürriyet) Milli güvenlik sorunu

     Zafer Şahin (Milliyet) Global haydutlar

     Hilal Kaplan (Sabah) Ekolojik terör, Hasan Basri Yalçın (Sabah) Mesele yine ağaç değil, Mahmut Övür (Sabah) Hangisi daha büyük felaket, Okan Müderrisoğlu (Sabah) “Müslüman aynı delikten iki kez sokulmaz”, Haşmet Babaoğlu (Sabah) Acilen

     İsmail Kaplan (Türkiye) Yangını söndürenler ve körükleyenler, Fuat Uğur (Türkiye) Yeni saldırıya hazır mısınız? Ya devlet? Rahim Er (Türkiye) İhanetin fırsatı olmaz,

A.    İhsan Karahasanoğlu (Yeni Akit) Orman yangınında rekoru kim kırmış?

    Hasan Öztürk (Yeni Şafak) Hukuku ve ahlakı olmayan yeni medyanın ateşi Türkiye’ye yayma fiili cezasız kalırken, Mehmet Metiner (Yeni Şafak) Kontrollü yangın, Ersin Çelik (Yeni Şafak) Adım adım ‘Help Turkey’ operasyonu

    Bu yazarlar, orman yangınlarıyla ilgili olarak iktidarın zaaf içinde gösterilmeye çalışıldığını, muhalefetin yıkıcı siyaset izlediğini, Türk Hava Kurumu uçaklarıyla ilgili söylenenlerin yalan olduğunu, yangınlarla müdahale edilemediği iftirası atıldığını, “Global Call’ çağrısında bulunanların ülkeye dış müdahale istediğini savunuyorlardı.

     Yazılarda büyük bir mücadele ve olağanüstü bir durum yaşandığından dem vuruyorlardı. Zafer Şahin, “Sosyal medya deyip geçmeyin, Türkiye tarihin bu döneminde bir büyük savaş da orada veriyor” diyordu. Hasan Basri Yalçın da “Bu kafa Gezi olayları sırasında da NATO müdahalesi beklemişti. Şimdi de yangın bahanesiyle manda talep ediyor. Olup biten budur” diyecek kadar gerçekleri eğip bükebiliyordu. Yeni Şafak’ta Hasan Öztürk “iç barışı tehdit eden yeni medya için behemehal hukuk ve ahlak” yani yeni yasal düzenlemeler getirilmesini istiyordu.

    Tabii bu arada Abdülkadir Selvi’nin alıntıladığı ve yangın bölgelerinde molotof kokteyli, eli silahlı kişiler olduğu gibi paylaşımların gerçekten yalan ve tehlikeli olduğunu da vurgulamak gerek.

    Karagül iftirasına Akşener’i de kattı 

    Dikkatle taradım, “yalan terörü”nden yakınan, iktidara iftira atıldığından bahseden bu 17 yazardan biri bile Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül’ün sosyal medyadaki yalan, iftira ve kışkırtma yüklü paylaşımından söz etmiyordu.

   Oysa İbrahim Karagül, sosyal medyadaki paylaşımında CHP’nin orman yangınlarında PKK ile birlikte hareket ettiği” gibi akıl ve mantık dışı bir iftirada bulunmuş, aynen şöyle yazmıştı:

    “CHP orman yangınlarında PKK ile birlikte hareket etti. PKK ormanları yaktı, onlar işi başka yerlere çekip, hedef şaşırttı. Çok kirli bir ittifak bu. Kılıçdaroğlu bir milli güvenlik meselesidir. Marmaris’i böyle yaktılar!”

    Karagül, büyük bir tepkiye neden olan bu paylaşımını sildi. Ama Yeni Şafak’taki dünkü yazısında benzer ifadeleri yinelemekten sakınmadı. Hem de suçlamalarına bu kez CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve bütün muhalefet partilerini de kattı:

    “CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İP lideri Meral Akşener’in, diğer muhalif partilerin ve liderlerinin, oturdukları yerden herkese küfürler yağdıranların, ‘Türk’ Tabipler Birliği gibi ülke düşmanı yapıların, fonlanan medya ve gazetecilerin, ırkçı/mülteci düşmanlığı yapan zengin azınlığın, Anadolu’nun yüz yirmi bölgesi cayır cayır yanarken bir Şahin Akdemir kadar bu ülkeye faydaları olmadı.

     PKK yaktı, onlar destekledi. Bırakın yardım etmeyi; ülkenin mücadelesini sabote ettiler. PKK ile hareket ettiler. HDP ile hareket ettiler. Terör grupları orman yakarken onların pazarlamasını yaptılar.”

      İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bile henüz net bir açıklama yapmamış ve bu konuda henüz bir bulgu ortaya konulamamışken Karagül, orman yangınlarını PKK’nın çıkardığına karar veriyor, bununla da kalmayıp bu ülkenin ana muhalefet partisi CHP’yi PKK ile birlikte hareket etmekle suçlayabiliyordu. Karagül, aynı anda 100’den fazla orman yangını çıkmasının “tesadüf olamayacağı” vasayımıyla hareket ediyordu ama iklim krizinin bütün Akdeniz ülkelerinde seri yangınlara neden olduğu gerçeğini görmezden geliyordu. Bugünkü gazetelerde bile İtalya’da 800, Yunanistan’da 120 orman yangını çıktığı haberi yer alıyordu.

   Kaldı ki, “Yangınları PKK çıkardı” demek, bittiği söylenen “bir terör örgütünün ülkenin neredeyse her tarafında yangın çıkarabilecek kadar güçlü olduğunu” da kabul etmek anlamına gelmiyor mu? Ortada somut bir kanıt yokken bu söylemi kullananlar o örgütün propagandasını yapmış olmuyorlar mı?

     Gazetesi de Karagül’e sahip çıktı

     Orman yangınlarıyla ilgili sosyal medyadaki yalan ve kışkırtıcı paylaşımlardan yakınan 17 iktidar medlası yazarı, yalanlar konusunda samimi olsalar Karagül’ün bu yazdıklarına itiraz ederlerdi. İktidar yanlısı gazete ve medya kuruluşlarının da hiçbirinin Karagül’e “Nasıl böyle yazarsın?” diye karşı çıkmaması, asıl kaygılarının yalanlara karşı mücadele değil iktidarı korumak olduğunu gösteriyor. Çünkü Karagül’ün yazdıklarının hiçbir dayanağı olmadığı, somut bir bulguya dayanmadığı çok açık.

     Hatta Yeni Şafak dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İbrahim Karagül’e 100 bin TL’lik tazminat davası açtığı haberinde yazarına sahip çıktı. “CHP’yi kızdıran tespit” başlığını taşıyan haberin girişinde de İbrahim Karagül’ün yazdıklarına haklılık kazandırılmaya çalışılıyordu.

    “Gazetemizin yazarı İbrahim Karagül’ün orman yangınlarını PKK’nın çıkardığı ve CHP’nin buna suskun kalarak zımnen destek verdiğini anlattığı tweeti CHP’yi rahatsız etti.”

   Görüldüğü gibi Yeni Şafak, Karagül’ün sözlerine “CHP’nin buna suskun kalarak zımnen destek verdiği” gibi küçük bir “yumuşatma” yaparak sahip çıkıyor; savunuyor.

   İktidar yanlısı olmayan herkesi düşmanlaştıran, onlara dair her iftirayı dile getirmekte sakınca görmeyen bu anlayışın gazetecilikle ilgisi olamaz.

    Gazeteci, kimden ve nereden gelirse gelsin bütün yalanlara, iftiralara, kışkırtmalara karşı çıkar.