21 Kasım 2024 Perşembe
Otomotiv sayfaları: Ver reklamı al manşeti! – Faruk Bildirici

Otomotiv sayfaları: Ver reklamı al manşeti! – Faruk Bildirici

Gazetelerde her pazartesi yayımlanan otomotiv sayfalarının temel özelliği otomotiv şirketlerinin açıklama, bülten, tanıtım haberlerinin ağırlığını oluşturması ve bu sayfaların reklam servisleri ile bağlantılı hazırlanması. Yeni çıkan bir modelin reklamı ne kadar büyükse haberi de o kadar geniş oluyor bu sayfalarda…

     Nitekim 5 Temmuz Pazartesi günü Akşam (Otofocus), Cumhuriyet (Otomobil), Karar (Oto mobil), Milliyet (Otokolik), Posta (Hakan Çelik), Türkgün (Otomobil sahibi), Yeni Şafak (Oto) gazetelerinin otomotiv sayfalarının manşeti aynıydı. Hyundai’nin satışına başladığı Bayon modeli araçla ilgili haberler manşetleri kaplamıştı.

    Bu aracı, otomotiv sayfasının manşetinden veren gazetelerin tamamı, 22 Haziran’da Bayon’un yarım sayfa genişliğinde reklamını yayımlamışlardı. Bayon reklamı alan gazetelerden biri olan Sabah (8’inci Vites), Bayon’u ikinci büyük haber olarak vermişti. Yarım sayfa reklam alanlardan sadece Hürriyet (Ototekno), bu aracın haberini o gün sayfaya koymamıştı. Ama onda da bu araçla ilgili olarak daha önce çeşitli haberler çıkmıştı.

    Hatta otomotiv sayfası olmayan ama 22 Haziran’da yarım sayfalık Bayon reklamı alan Türkiye, Yeni Akit ve Yeni Çağ gazeteleri de 5 Temmuz’da geniş haber yapmışlardı.

   Bu örnek, otomotiv sayfalarındaki haberlerin büyüklüğünün ilgili otomobil şirketlerinin o gazetelere verdikleri reklamlarla doğru orantılı olduğunun somut kanıtı. Reklamı veren manşeti alabiliyor.

   Haberlerde kaynak yok

   Zaten otomotiv yazarlarının yarısı gazeteci kökenli değil, otomotiv sektöründen ya da farklı alanlardan gelen kişiler. Öyle olunca da otomotiv sayfasında yayımlanan haberlerin unsurları eksik olabiliyor ve tek yanlı bir bakışla sunuluyor.

     Otomotiv sayfalarının bu sorununu Bayon haberleri üzerinden devam ederek aktarayım.     Kuşkusuz bu aracın Hyundai Assan’ın İzmit tesislerinde üretilmiş olması, haber değeri açısından artı unsur. Fakat bu haberlerin tamamı yeni model araca övgülerle dolu, tanıtım amacıyla hazırlanmış metinler. Tüketici açısından bakılan tek bir satır yoktu; otomobil şirketinin reklam birimi bir metin yazsa ancak bu kadar şirket çıkarlarını gözetebilirdi

     Bir uzman gazeteci, yeni bir modeli tanıtırken sadece otomobil şirketi açısından bakmamalı; tüketicilerin çıkarlarını da gözetmeli, aracın artıları kadar eksilerini, olumlu yönleri kadar olumsuz taraflarını da aktarmalı.

    Ayrıca haberlerin tümü Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel ve Satış Direktörü Jong Weon Chol’un sözlerine dayanıyordu. Fakat çoğu haberde bu sözleri nerede, ne zaman kime söyledikleri bile yoktu. Cumhuriyet, Karar, Milliyet, Sabah ve Türkgün’ün haberlerinde, aktarılan bilgilerin kaynağı hakkında hiçbir ifadeye yer verilmemişti. Haberlerin 5N1K’sı eksikti.

    Akşam gazetesinde ise cümlelerin arasında “açıklama” sözcüğü geçiyordu; Posta’da “Çanakkale’deki lansman” denilmişti. Bu bilgilerin nereden geldiğini bir tek Yeni Şafak tam olarak açıklamıştı; “Çanakkale’deki Troya Müzesi’nde düzenlenen basın toplantısı” deniyordu haberde.

    Tabii bu durum Hyundai Assan’ın yeni modeli Bayon hakkındaki haberlere özgü değil, 21 Haziran’da da Akşam, Cumhuriyet, Hürriyet, Karar, Milliyet, Posta, Sabah, Türkgün ve Yeni Şafak’ın manşetinde Opel’in yeni modeli Mokka’ya övgüler vardı. O haberler de benzer bir yaklaşımla yazılmış, aynı kusurları taşıyordu.

  Özgün içerik yok, sayfalar birbirinin aynı

   Yeni model araçla ilgili haberlerde gazetecilerin neredeyse hiç katkısı yoktu. Çanakkale gezisinde kendilerine söylenenleri aktarmakla yetinmişlerdi. Şirketin önceleyip söyledikleri dışında eleştirel olmayı geçtim, farklı bir unsur bile yoktu. Haberlerin içeriği birbirinin aynıydı.

   Otomotiv sayfalarının en büyük problemlerinden biri de bu; otomotiv uzmanı gazetecilerin çoğunun yaratıcılık sergilememesi, birinin diğerinden farklı bir sayfa yapmaması, şirketlerden gelen bültenleri, açıklamaları, tanıtım toplantılarını olduğu gibi aktarmayı görev bilmeleri.

   Böyle olunca da hangi gazetenin otomotiv sayfasını açarsanız açın hemen aynı metinleri, hatta çoğu kez aynı başlıkları görüyorsunuz. Özgün içeriğe çok az rastlıyorsunuz. Sadece 5 Temmuz’daki otomotiv sayfalarının başlıkları bile bu sayfaların birbirine ne kadar benzediğini anlatmaya yeter:

     Akşam: Yeni Bayon ile aile tamamlandı / Toyota haziranda tarihi rekorunu kırdı / Skoda Avrupa’da ilk 5 arasına girecek / Elektriklide Fransız devrimi yaklaşıyor / Yollardaki voltaj E-Garaj’la artacak

    Cumhuriyet: Şık ve sportif crossover SUV Bayon / Suzuki Türkiye’den hibrit başarısı / Hibrit Ferrari 296 GTB tanıtıldı / 2. Elde 2 milyon araçlık bekleyen talep var

    Hürriyet: Elektrikli büyüme rekor getirdi / E-Garaj: 10 yılda yüzde 50’lere çıkacak / Türkiye’de yeni rekor geldi (Toyota) / Hibrit otomobillerde büyüme (Suzuki)

    Karar: Kurdan sonra ulaşılabilir Bayon için çok uğraştık / E-Garaj: Elektrikli araçlar alırken pahalı kullanırken ucuz / Liderlik hibritle birlikte geldi (Suzuki) / Araç bulursak 60 bin satarız (Toyota)

    Milliyet: Hyundai’nin kilit modeli Bayon satışta / Suzuki’nin hibrit atağı / E-Garaj: 3 yılda referans oldu/ Otopratik: Bakım için anında fiyat

     Posta: Türk ekonomisine büyük katkı: Bayon / E-Garaj: Dönüşüm hızlanıyor

     Sabah: Elektrikli oto modasına uyduk / İzmitli Bayon’un Avrupa yolculuğu başladı / E-Garaj: Filolar ekonomik olduğu için tercih ediyor

    Türkgün: Cebinizi düşünen otomobil Bayon / E-Garaj: Elektrikli gelecek çok uzak değil

    Yeni Şafak: Ailenin yeni tercihi: Bayon / Filo satışında Toyota rekoru / Suzuki hibritte liderliği perçinledi

    Gazete Pencere: Voltaj yüzde 50 yükselecek/ E-Garaj: Her markayı satıp garanti veriyoruz – Hem tüketimi hem bakımı ve vergisi düşük / Toyota: Çip krizi olmasa 60 bini geçerdik.

    Görüldüğü gibi, Sabah ile Gazete Pencere’nin manşetinde veriler işlenerek farklılaştırılmış ama diğerleri tamamen açıklama ve bültenleri neredeyse hiç değiştirmeden sayfaya koymuş.

    Otomotiv sayfalarının birbirinin aynı bülten ve açıklamalarla kaplanması da reklam servisleri- otomotiv uzmanı gazeteciler ve otomobil şirketleri arasındaki yakın işbirliğinin sonucu. Otomobil şirketleri, otomotiv sayfalarının pazartesi günleri yayımlandığını gözeterek açıklama ve bültenlerini cuma-cumartesi günleri ambargolu olarak gönderiyorlar; gazetecilerin büyük çoğunluğu da bu durumu kabullenerek sayfa hazırlıyorlar.

   “Tembelliğe alıştıran ambargo taktiği”

   Elbette bu durumdan hoşnut olmayan otomotiv yazarları da var. Gazete Pencere’nin otomotiv yazarı Emre Özpeynirci, Twitter’daki paylaşımında bundan yakındı:

    “Gazetelerde pazartesi günleri yayınlanan otomotiv sayfalarında kullanılması için gönderilen her bültende ‘ambargolu’ ibaresi olunca, birçok sayfa birbirinin kopyası oluyor. Bırakın isteyen istediği zaman kullansın ki, özel içerikler üretilsin, haberler zenginleşsin.

    İnanın aynı tornadan çıkmış haberler yerine, özel haber üretilmesi ve araştırmacılık sektörün ve ülkenin gelişmesi için çok daha önemli. Bültenlerin her mecrada çıkması için uygulanan bu ambargo taktiği, tembelliğe alıştırıyor ve gazeteciliği ne yazık ki bitiriyor.”

   Özpeynirci’nin itirazına katılmakla birlikte aslında gazetecilerin o bültenleri kullanmak zorunda olmadığını hatırlatmak durumundayım. Gazeteciler önceliği araştırma ve özel haberlere verip, bültenleri yayımlamayabilir. Zaten bültenleri sözcük bile değiştirmeden olduğu gibi yayımlamak, ne kadar gazetecilik faaliyeti olarak görülebilir, emin değilim.

    Şunu hepimiz biliyoruz ki, asıl mesele gazete sahiplerinin ve onların yönlendirdiği reklam servislerinin otomotiv sayfaları üzerinde kurduğu baskı. Reklam Servisleri, otomotiv sayfalarını otomotiv sektöründen gelecek reklamlar için araç olarak görüyor; çoğunlukla da bu sayfaları hazırlayan uzmanlarla birlikte çalışıyorlar.

     Otomotiv yazarları editoryal bağımsızlıklarını kazanmadığı sürece özgün içerik üreten, üretici şirketler kadar tüketicilerin de çıkarını gözeten otomotiv sayfaları hazırlanamaz. Otomotiv sayfalarında “Ver reklamı al manşeti” mantığı sürer gider…