Eskiden “etkisiz hale getirildi” diye bir tanımlama yoktu. Nasıl bir mantıksa “öldürüldü” sözcüğünün “terörle mücadelede olumsuz algı yarattığı” gibi bir yaklaşım sonucunda yanılmıyorsam 2000’lerden itibaren Genelkurmay’dan başlamak üzere resmi açıklamalarda “öldürüldü” sözcüğü tümüyle kalktı; onun yerini “etkisiz hale getirildi” aldı.
Aslına bakarsanız asker-sivil güvenlik yetkililerinin gerekli gördüğü bu iletişim şaheseri tanımlamanın -Türkçe açısından bakarsanız- yakalanan, yaralanan ya da öldürülen bütün PKK’lıları kapsaması gerekir. Fakat resmi açıklamalarda “etkisiz hale getirildi”nin karşılığı “öldürüldü” olduğu için haberlerde de bu anlamda kullanıldı, böyle yerleşti.
Nitekim İçişleri Bakanlığı’nın internet sayfasında da öldürülenler, “Etkisiz hale getirilenler” başlığı altında listeleniyor.
Medyada da çoğunlukla resmi açıklamada olduğu gibi “etkisiz hale getirildi” denilmesine rağmen bazen başlıklarda “öldürüldü” ifadesine de rastlanıyor. Örneğin Sözcü’nün 7 Haziran 2021’de yayımladığı haberin başlığı “6 PKK/YPG’li terörist öldürüldü” şeklindeydi. Hürriyet’in 30 Mayıs 2021’de yayımladığı haberinde “4 üst düzey PKK’lı öldürüldü! Pusuya giderken” başlığı kullanılmıştı, hemen altında ise “4 üst düzey terörist MİT operasyonuyla etkisiz hale getirildi” bilgisi veriliyordu.
Kısacası, Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıkları ile Genelkurmay Başkanlığı açıklamalarındaki “etkisiz hale getirildi” denildiğinde PKK’lıların öldürülmüş oldukları kastediliyor.
“Etkisiz hale getirildiği” açıklandı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 8 Nisan 2021’de sosyal medya hesabından duyurduğu “etkisiz hale getirilme” vakası dikkat çekiciydi.
Soylu, “Eren-10 Operasyonundan haber var. Şırnak-Bestler Dereler Domuz Dağı bölgesinde 2 terörist daha etkisiz! Dünden bugüne toplamda 6 terörist etkisiz hale getirildi Operasyon devam ediyor” paylaşımında bulunmuştu. Soylu isim vermiyordu ama hemen ardından bakanlıktan yapılan açıklamada “etkisiz hale getirilen “PKK’lılar arasında Özgür Gabar kod adlı Fırat Şişman’ın da adı sıralanıyordu:
“7-8 Nisan 2021 tarihleri arasında yapılan Eren-10 Operasyonunda etkisiz hale getirilen teröristlerden birinin sözde Botan Saha Sorumlusu olarak faaliyet gösteren ve İçişleri Bakanlığı Terör Arananlar Listesinde 10 Milyon TL ödülle ‘Kırmızı’ kategoride aranan 1996 yılı Bitlis katılımlı Özgür Gabar (K) Fırat Şişman adındaki terörist olduğu tespit edilmiştir.”
Bakanlığın açıklaması, AA, DHA, TRT Haber, Habertürk, Takvim ve birçok internet sitesinde yayımlandı. Ertesi gün de basılı gazeteler bu haberi geniş biçimde duyurdu. Türkiye’de medya genel olarak “etkisiz hale getirildi” derken Erbil merkezli internet sitesi Rudaw “Şırnak’ta çatışma! 10 PKK’li hayatını kaybetti” başlığıyla haber yaptı.
“Fırat Şişman öldürüldü” yazıldı
Bakanlık bu operasyonun daha geniş haber olmasını istemiş olsa gerek. İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ve Jandarma İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Aykut Tanrıverdi, iki gün sonra bakanlıkta gazetecilere brifing verdi.
Bu brifinge katılan gazeteciler, daha önce “etkisiz hale getirildi” denilen Fırat Şişman’ın “öldürüldüğünü” açık açık yazdılar. Örneğin 11 Nisan günü, Sabah gazetesinin “Çamurda bıraktıkları ayak izleri sonları oldu”, Hürriyet’in “Teröristlerle 100 metrede bir gece”, Milliyet’in “Tepelerine böyle bindik” haberlerinde Fırat Şişman’ın “öldürüldüğü” yazıyordu.
İçişleri Bakanlığı, Fırat Şişman’ın öldürüldüğü haberlerine itiraz etmediği gibi, Milliyet gazetesinde Didem Tümer’in kaleme aldığı haber, aynı başlık ve içerikle İçişleri Bakanlığı’nın web sayfasına da aynen taşındı.
Fırat Şişman canlandı
Fakat bu açıklama ve haberlerle Fırat Şişman’ın öldürüldüğünü kamuoyuna duyurmuş olan İçişleri Bakanlığı aradan bir ay geçtikten Fırat Şişman’ı canlandırmaya karar verdi!
İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı, 4 Mayıs’ta bakanlıkta düzenlediği “Aylık Basın Bilgilendirme Toplantısı”nda operasyonlarla ilgili bilgi verirken Fırat Şişman’ın “yaralı olarak ele geçirildiğini” söyledi.
Çataklı, bakanlığın daha önce yaptığı “etkisiz hale getirildi” açıklamasına hiç değinmedi. AKP döneminde alışıldığı üzere “Sehven bir hata yapıldığını” da söylemedi! Gazetecilerden ise bu PKK’lının daha önce öldürüldüğünün açıklandığı hatırlatması gelmedi. Haberler, o andan itibaren sorgusuz sualsiz Fırat Şişman’ın “yaralı yakalandığı” şekline dönüştü.
1.5 ay kadar sonra da yine İçişleri Bakanlığı açıklamalarıyla aniden medyayı Fırat Şişman’ın itirafçı olduğu haberleri kapladı. Anadolu Ajansı’nın geçtiği “Yaralı olarak yakalanan terörist Şişman, örgüt mensuplarına ‘Teslim olun’ çağrısında bulundu” başlığıyla geçtiği haber, o gün TRT, NTV, Sabah başta olmak üzere onlarca internet sitesinde yayımlandı. Hatta Hürriyet ve Milliyet “Son dakika” anonsuyla duyurdu bu olayı. Şişman’ın itiraflarını içeren görüntüler de televizyonlar ve Youtube’da yer aldı.
20 Haziran günü de birçok basılı gazetenin ilk sayfasındaydı bu haber. Bütün haberler “Terör örgütü PKK’nın sözde Botan Eyalet Sorumlusu Fırat Şişman itiraflarda bulundu” diye başlıyor, hepsinde Şişman’ın “yaralı yakalandığı” bilgisi veriliyordu.
Gördüğüm kadarıyla, daha önce Fırat Şişman’ın öldürüldüğünü yazan medyadan şildi nasıl olup da canlandığına dikkat çeken olmadı.
Gazeteciler ve kamuoyu yanıltıldı
Bakanlıktan dağıtılan görüntülerden de anlaşılacağı gibi, PKK yöneticisi Fırat Şişman hayatta. İçişleri Bakanlığı yetkililerinin bu şahsın yaralı yakalandığını ilk günden itibaren bilmemeleri düşünülemez.
Peki o zaman neden İçişleri Bakanlığı’nın daha önceki açıklamalarında bu PKK’lının “etkisiz hale getirildiği” ve “öldürüldüğü” açıklaması yapıldı, “öldürüldü” haberleri yayımlatıldı? Bu konuda Bakanlık yetkililerine bir soru yöneltilmediği için kesin nedenini bilmek mümkün değil ama özel bir amaçla yapıldığı aşikâr.
Zaten nasıl bir amaçla yapılmış olursa olsun durum değişmez. İçişleri Bakanlığı hem gazetecileri hem de kamuoyunu yanıltmış oldu. Üstelik böyle bir yönteme başvurulduğu sonradan kabul edilerek kamuoyundan özür de dilenmedi, düzeltme de yapılmadı.
Bu yaklaşım, İçişleri Bakanlığı’nın operasyonlarla ilgili tüm açıklamalarına gölge düşürdü. Öyle ya, bile isteye gazetecileri yanıltan İçişleri Bakanlığı’nın bundan sonra yapacağı “etkisiz hale getirilen terörist” açıklamalarının doğru olduğuna nasıl emin olabiliriz?
Güvenilirlik zor inşa edilir, kolay yıkılır.
—
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Çataklı, yazıma yanıt vermiş. Çataklı’nın yanıtı şöyle:
“Bir köşe yazarı, bizim daha önce ‘etkisiz hale getirildi’ olarak duyurduğumuz bir teröristin itirafçı olmasını bir çelişki olarak yansıtmış, bunun ölü olması gerektiğini ifade etmiş. Devletin terör terminolojisinde etkisiz hale getirilmiş terörist, ölü, yaralı veya teslim olmuş terörist demektir. Yani eylem yapamayacak durumdadır.” bilgisini paylaştı.
Bazen basın açıklamalarında etkisiz hale getirilen terörist sayısının verildiğini, detaylarında ise ölü, yaralı ve teslim sayısının paylaşıldığını aktaran Çataklı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Etkisiz hale getirilmiş terörist mutlaka ölü terörist olmalıdır diye bir iddiada bulunmak, buradan kurumlarımızı suçlayıcı bir neticeye ulaşmaya çalışmak bizim açımızdan iyi niyetli bir yaklaşım değildir. Üzücü olan şudur; Türkiye terörle mücadele ediyor, birileri de terörle mücadeleyle mücadele ediyor. Eğer bir çelişki varsa bize göre buradadır. Kendini bu ülkeye ait hisseden hiç kimsenin bu ülkenin terörle mücadelesine gölge düşürecek, bu mücadeleyi veren kurumların moralini bozacak veya şevkini kıracak tavırlar içinde bulunmaması gerektiğini düşünüyoruz.”
—
Peki öyleyse “Fırat Şişman öldürüldü” haberlerine neden itiraz etmediniz Sayın Çataklı? “Fırat Şişman öldürüldü” yazan gazeteciler düzeltme yayımlayacak mı?
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Çataklı’ya bir soru; Madem Özgür Gabar kod adlı Fırat Şişman’ın “etkisiz hale getirildiği” açıklamanız “öldürüldüğü” anlamına gelmiyor, o halde bakanlığınızın web sayfasındaki bu haber ne anlama geliyor? Mesela…
https://www.icisleri.gov.tr/10-gunde-ust-duzey-bes-isim-olduruldu