Uluslararası basın meslek örgütleri ve insan hakları örgütlerinden oluşan 16 hak grubu, Türkiye’de temel hakların iyileştirilmesini sağlamak için AB liderlerine ortak bir mektup gönderdi.
Uluslararası basın meslek örgütleri ve insan hakları örgütlerinden oluşan 16 hak grubu, Avrupa Konseyi’ni, insan hakları ve ifade özgürlüğündeki gerilemeye son vermesi için Türkiye’den taleplerini güçlendirmeye çağırdı, Türkiye’de temel hakların iyileştirilmesini sağlamak için AB liderlerine ortak bir mektup gönderdi.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Uluslararası İnsan Hakları Gözlemevi (IOHR), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), ARTICLE 19, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Güney Doğu Avrupa Medya Organizasyonu (SEEMO), Uluslararası Af Örgütü, PEN Uluslararası, Barış için Akademisyenler-Almanya, KulturForum TürkeiDeutschland e.V., Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24), English PEN, IFEX, Uluslararası Karikatürcü Hakları Ağı (CRNI); Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e Türkiye’de temel düzeyde iyileştirme sağlamak için ortak bir mektup yayımladı.
“İNSAN HAKLARI DURUMU DAHA DA KÖTÜLEŞTİ”
Örgütler Mart Konseyi toplantısı ve nisan ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapılan toplantıdan bu yana, sahadaki insan hakları durumunun daha da kötüleştiğini belirterek şöyle dedi:
“Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) insan hakları savunucusu Osman Kavala ve Kürt Siyasetçi Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakma çağrılarını uygulamayı açıkça reddediyor. Halkların Demokratik Partisine (HDP) yönelik onlarca siyasetçinin siyasi konuşmaları ve tweetleri nedeniyle yargılandığı dava üzerine açılan bir kapatma davası, ceza adalet sisteminin seçilmiş Meclis muhalefetine karşı nasıl bir sopa olarak kullanıldığını gösteriyor. İzmir’de HDP binasına silahlı bir kişinin saldırması endişelendiriyor.”
“İNSAN HAKLARI YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRİN”
Mektupta Avrupa Konseyi’ne şöyle çağrı yapıldı:
- “Türk hükümetine açıkça tüm düşünce mahkumlarını serbest bırakması, seçilmiş yetkililerin, avukatların ve gazetecilerin gözaltına alınması uygulamasına son vermesi, yargı üzerindeki siyasi nüfuzu durdurması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarını derhal uygulaması çağrısında bulunulması;
- AB-Türkiye ilişkilerinin yalnızca insan hakları üzerine bir diyaloğa değil, aynı zamanda insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmek için gösterilen karşılıklı taahhütlere de dayandığını netleştirin;
- Kötüleşen insan hakları durumunun, AB-Türkiye Gümrük Birliğinin olası bir şekilde yükseltilmesi de dahil olmak üzere, Avrupa Konseyi tarafından önerilen olumlu gündemi engelleyeceğini onaylayın.”