21 Kasım 2024 Perşembe
NATO’nun gündemi yoğun

NATO’nun gündemi yoğun

NATO’ya üye 30 ülkenin devlet ve hükümet başkanları Brüksel’de bir araya geliyor. İttifak’ın ana gündem maddelerini, askeri bir süper güç olma yolunda ilerleyen Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkiler, Rusya tehlikesine karşı alınması gereken önlemler ve NATO içindeki reform girişimi olan “NATO 2030” oluşturuyor.

Zirve aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’ın katıldığı ilk NATO toplantısı olma özelliğini taşıyor. Donald Trump ile zor bir dönem geçiren NATO’da, ABD Başkanlığına Biden’ın seçilmiş olması İttifak içinde hissedilir bir rahatlama yaratmış durumda.

Brüksel’de toplanan NATO Zirvesi’nde öncelikli olarak transatlantik ilişkilerin yeniden düzenlenmesi bekleniyor. Ancak arka planda tartışılacak çok sayıda gündem maddesi var. İşte NATO Zirvesi’nin tartışmalı maddeleri:

Başına buyruk değil, çok sesli katılım

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye’nin NATO’ya bilgi vermeden Suriye’nin kuzeyine askeri müdahalede bulunduğu ve dönemin ABD Başkanı Trump’ın askeri birlikleri koordinasyonsuz bir şekilde bölgeden çektiği gerekçesiyle, 2019’da NATO’nun “beyin ölümü gerçekleşmiştir” açıklamasında bulunmuştu. Macron’un bu eleştirisi “NATO 2030” başlıklı bir reform girişiminin de başlatılmasına neden oldu. Reformun hedefleri arasında daha iyi işleyen bir siyasi koordinasyonun sağlanması yer alıyor. Diplomatlar, NATO içinde yeni tartışma forumları oluşturulması ve NATO dışişleri bakanlarının yılda iki yerine üç kez bir araya gelmesi gibi önerilerde bulunuyor.

Afganistan’daki belirsizlik

Trump’ın planladığı gibi, NATO 20 yıl sonra Afganistan’dan çekiliyor. Müttefiklerin sabırsız sorularına rağmen, Biden’in geri çekilme için bir zaman çizelgesi belirlemesi ve koşulların radikal İslamcı Taliban’la bağlantılı olup olmadığına karar vermesi aylar sürdü. Şimdi bu konuda nihai karar alındı. Ancak Afganistan’daki belirsizliğe çözüm bulunamadı. Geri çekilme sembolik olarak, Afganistan’a asker konuşlandırılmasına yol açan ABD’de 2001 yılındaki terör saldırılarının yıldönümü olan 11 Eylül’de tamamlanacak.

Putin’e daha açık olunmalı

NATO, Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesine ve Ukrayna’daki çatışmalara yeni bir konsept ile tepki koyamadı. Doğulu müttefikler kendilerini tehdit altında hissedince NATO çok sayıda askerin hızlı bir şekilde intikal ettirilmesi konusunda yeteneğini geliştirdi. Biden’ın çarşamba günü Cenevre’de Vladimir Putin ile ilk kez bir araya gelmeden önce NATO Zirve deklarasyonunda, Rusya ile ilgili izlenecek yol hakkında net bir açıklama yapması bekleniyor.

Uzay saldırılarında ne yapılacak?

NATO üyeleri 2019 yılında uzayı, kara, hava, deniz ve siber bölgelerle birlikte askeri ittifakın beşinci operasyonel alanı haline getirmeye karar vermişti. Ancak NATO’nun faaliyet alanları arasında uzayın da bulunup bulunmadığı henüz netlik kazanmış değil. Zirvede, örneğin iletişim için önemli olan uydulara yönelik ağır saldırılar söz konusu olduğunda izlenecek yolun açıklığa kavuşturulması bekleniyor.

Yeni silah sistemlerinde rekabet

NATO özerk silahlar, yapay zekâ veya giderek daha karmaşık hale gelen siber saldırılar karşısında teknolojik olarak seviyesini yüksek tutmaya kararlı. Bu nedenle zirvede, yeni kurulan şirketler (start up), sanayi grupları ve üniversiteler arasında, silahlanma konusundaki iş birliğini teşvik etmek için bir teknoloji merkezi kurulması konusu da gündeme gelecek. Üye devletlerin söz konusu merkeze, NATO İnovasyon Fonu aracılığıyla ekonomik destek sağlaması öngörülüyor.

Yüksek savunma harcamaları tartışması sürüyor

Trump yönetimi sırasında ana tartışma konusu, yüksek savunma harcamalarıydı. Bu konu kapanmış değil. NATO verilerine göre, 30 üyeden sadece 10’u, 2021’de savunma bütçelerinin yüzde 2’si kadar olan bir meblağı NATO’ya aktardı. Bunu yerine getirmeyen Almanya ve diğer ülkeler, önümüzdeki yıllarda Washington’dan Trump dönemindeki kadar olmasa da bir baskı görebilir.

Finansman tartışmaları

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, reform sürecinde NATO misyonlarının ortak finansmanının da artırılmasını hedefliyor. NATO üyeleri, 2,5 milyar euroluk toplam bütçe için yıllık savunma harcamalarının yüzde 0,3’ünü ödüyorlar. Stoltenberg’in meblağı iki katına çıkarma önerisi ise  Fransa’nın itirazı nedeniyle gerçekleşmedi.

Çin’e gözden geçirilmiş stratejik yaklaşım

Çin’le ilgili stratejik konsept 2010 yılına dayanıyor ve yeni zorluklara cevap verebilmesi için güncellenmesi gerekiyor. Bu kapsamda Çin’in artan askeri gücünün de ele alınması tartışılıyor. Ancak NATO müttefiklerinin çoğu bu konudan Washington kadar endişeli değil. NATO’nun gelecekte bölgede askeri olarak sınırlı bir varlığa sahip olmaya devam edeceği ise aşikâr. Stratejik yaklaşımın 2022’deki NATO Zirvesi’ne kadar gözden geçirilmesi bekleniyor.

Öte yandan Alman basın ajansı dpa, NATO’nun ilk kez Çin’e uluslararası yükümlülüklerine uyma ve sorumluluklarına göre hareket etme çağrısı yapacağını duyurdu. Ajansın geçtiği habere göre Pekin Hükümeti ayrıca nükleer faaliyetleri konusunda şeffaf olmaya ve güven artırıcı girişimlerde bulunmaya teşvik edilecek. Haberde aynı zamanda, NATO’nun mümkün olan her alanda Çin ile yapıcı bir diyalog sürdürmeyi planladığı ve iklim değişikliği gibi alanlarda iş birliğine açık olduğu da belirtildi.