22 Kasım 2024 Cuma
AİHM’den KHK ihraçlarıyla ilgili ilk karar

AİHM’den KHK ihraçlarıyla ilgili ilk karar

AİHM, OHAL döneminde KHK ile işinden çıkarılan Hamit Pişkin’in bireysel başvurusunda kararını açıkladı. Türkiye “adil yargılanma” ve “özel hayatın korunması” haklarını ihlalden mahkum edildi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) görevlerinden ihraç edilen binlerce kişiyi ilgilendiren ilk davada kararını açıkladı.

Mahkeme, 2016’da KHK uyarınca idari kararla işine son verilen Hamit Pişkin’in bireysel başvurusunda adil yargılanma ile özel hayata saygı haklarının ihlal edildiğine hükmetti.

Hamit Pişkin’in, bir kamu kuruluşu olan Kalkınma Ajansı’ndaki işine, terör örgütüyle irtibat ve iltisaklı olduğu şüphesiyle 667 sayılı KHK uyarınca son verilmişti.

Kararda işten çıkarma kararının işveren tarafından geçerli sebep belirtilmeden KHK’ya dayandırıldığına işaret edilerek Pişkin’in kendisine kanıt ve somut gerekçe sunulması için mahkemelere yaptığı başvuruların da sonuç vermediği kaydedildi.

“Mahkemeler gerekçeyi sorgulamadı”

AİHM, ulusal mahkemelerin, işten çıkarmaya gerekçe gösterilen yasa dışı yapılanmalarla iltisaklı olma zannının başvurucunun davranışları, ya da yeterli kanıt ve bilgilerle desteklenip desteklenmediği üzerinde durmadığını da not etti. Pişkin’in temyiz sonrasında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yaptığı başvurunun “kabul edilemezlik” kararıyla geri çevrilmesine işaret eden AİHM, bunun, AYM’nin de dosyayı yasal ve olgusal açıdan analiz etmekte başarısız kaldığını gösterdiğini kaydetti.

Kararda, başvurucunun yargı sürecinin gerektiği şekilde gerçekleşmediğine hükmedilerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) adil yargılanma hakkını düzenleyen 6’ncı maddenin ihlal edildiğine oy birliğiyle karar verildi.

“Terörist” olarak yaftalandı

İşten çıkarma kararının başvurucunun davranış ve eylemleriyle bağlantılı olduğuna dair hiçbir kanıt gösterilmediğine dikkat çeken AİHM, başvurucunun işini kaybetmenin yanı sıra toplumda “terörist” olarak yaftalandığını, KHK ile işten çıkarıldığı için başka iş bulma imkanının kalmadığını, özel ve mesleki ilişkiler kurma ve ilişkilerini sürdürme imkanının kısıtlandığını, ayrıca mesleki ve toplumsal itibarının büyük zarar gördüğünü kaydetti. Mahkeme, bununla bağlantılı olarak AİHS’nin özel hayata saygı hakkını düzenleyen 8’inci maddenin ihlaline yine oybirliğiyle hükmetti.

4 bin euroluk tazminat

Kararda Ankara’nın ortaya koyduğu tezlerin uygun olduğu ancak hakkında şikayette bulunulan müdahalenin “demokratik bir toplumda gerekli olduğu”nu göstermeye yeterli olmadığı belirtildi. Kararda başvurucunun keyfiliğe karşı gerekli asgari korumadan dahi yararlanamadığına dikkat çekildi.

AİHM, Türkiye’yi başvurucuya 4 bin euro manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Maddi kayıplarla ilgili tazminat kararı ise çıkmadı.