Kavala, hakkındaki tutukluluk kararının hukuki olmadığı, kişi hürriyetini ve güvenliğini ihlal ettiği gerekçesiyle AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu. AYM Birinci Bölümü, bugünkü gündem toplantısında söz konusu başvuruyu görüştü. Birinci Bölüm tarafından “başvurunun niteliği itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli görüldüğünden, Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğü’nün 28. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca Genel Kurula sevki”ne karar verildi. Bu karar gereğince AYM Genel Kurulu, bireysel başvuruyu daha sonra ele alacak.
Kavala, Gezi Parkı davasındaki tutukluluğuna karşı da AYM’ye başvurmuş ancak bu başvuru 22 Mayıs 2019’da reddedilmişti.
Dava süreci
1 Kasım 2017’den beri cezaevinde bulunan Kavala, 18 Aralık’ta tekrar hakim karşısına çıkacak.
Kavala’nın Gezi Parkı davasında “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçlamasıyla yargılandığı davada mahkeme 18 Şubat 2020’de, “suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle” beraat ve tahliye kararı vermişti. Ancak aynı gün, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında henüz cezaevinden çıkmadan hakkında gözaltı kararı çıkarılan Kavala, bir gün sonra sevk edildiği mahkemece “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan tutuklanmıştı.
Kavala hakkında aynı soruşturma kapsamında 9 Mart 2020’de “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” suçundan da tutuklanma kararı verildi.
“Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan iki yıllık tutukluluk süresinin dolduğu gerekçesiyle 20 Mart’ta tahliyesine karar verilen Kavala, casusluk suçundan tutuklu bulunduğu için cezaevinden çıkamadı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 10 Aralık 2019’da Osman Kavala’nın haksız yere cezaevinde tutulduğuna hükmederek serbest bırakılmasına karar vermişti.
Türkiye’nin karara uymaması üzerine de AİHM kararlarının uygulanmasını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, denetim süreci başlatmıştı.
Beraat etti, yeniden tutuklandı
30. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı olayları nedeniyle yargılandığı davada, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırma”, “mala zarar verme”, “nitelikli yağma”, “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi”, “kasten yaralama”, “ağırlaştırılmış yaralama” ve “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlamalarından Kavala’nın 18 Şubat’ta beraat ve tahliyesine karar verdi. Ancak aynı gün 15 Temmuz darbe girişimi davasından, hakkında gözaltı kararı çıkarılan Kavala, ertesi gün çıkarıldığı hakimlik tarafından “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla tutuklandı.
Kavala hakkında, daha sonra 9 Mart’ta da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen darbe girişim soruşturması kapsamında da “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme”, yani “casusluk” suçlamasıyla tututlama kararı verildi.
AYM; Osman Kavala’nın Gezi parkı davasından tutukluluğuna yönelik başvurusunu, 22 Mayıs 2019’da reddetmiş, bunun üzerine avukatları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmuştu.
AİHM, 10 Aralık 2019 tarihli kararında, Kavala’nın “makul şüphe olmadan, siyasi nedenlerlerle tutuklanması ve AYM’nin bireysel başvurusunu makul sürede incelenmemesi”ni gerekçe göstererek, bu durumun hak ihlali olduğunu belirterek, Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını istemişti.
Kavala, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan 2 yıllık tutukluluk süresinin doldurduğu için tahliyesine karar verildi ancak, “casusluk” suçlaması nedeniyle hala cezaevinde bulunuyor.
AYM başvurunun görüşmesini erteledi
Kavala, AİHM’in verdiği kararın, diğer suçlamaları da kapsadığı gerekçesiyle, casusluk suçlaması nedeniyle tutukluluğunun devam ettirilmesinin “hukuki olmaması” ve “kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edilmesi” nedeniyle bireysel başvuruda bulunmuştu.
AYM; bu başvuruyu 29 Eylül’de gündemine aldı. Ancak Kavala hakkında, yeni bir dava açılmış olmasını dikkate alarak karara bağlamayıp, erteledi. Aynı gün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kavala ve hakkında yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey hakkında “Anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “Siyasal veya askeri casusluk” suçundan ise 20’şer yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.
İddianamede, Kavala ve Barkey’in FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde oluşturduğu yapılanmayla gerçekleştirme teşebbüsünde bulunduğu darbe girişimi sürecinde de rol aldıkları iddiasına yer verildi.
Duruşma 18 Aralık’ta
İddianameyi kabul eden İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, bu davanın ilk duruşmasının 18 Aralık’ta yapılmasını kararlaştırdı.
Anayasa Mahkemesi Birinci bölümü ise, geçen hafta Kavala’nın bireysel başvurusunu 15 Aralık’ta görüşmek üzere gündemine aldı