Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Demirören grubuna ait gazetelerin Formula 1 İstanbul Grand Prixi’ne ait haberleri bahis sitesi misli.com’un örtülü reklamı için kullandığını belirtti.
Bildirici, “Hürriyet’te Formula 1 haberinin altında ‘Formula 1 heyecanı Misli’yle yaşanacak’ başlıklı metinde ‘Yarışseverler, DHL Türkiye Grand Prix’si öncesinde misli.com üzerinden tekli bahis yapma şansı bulacak’ deniyordu. Milliyet’te ise Milliyet’te ise ‘Heyecan Misli.com’da!2 başlıklı kutuda ‘Yarışseverler, dev organizasyona Türkiye’nin en hızlı büyüyen resmi bahis sitesi misli.com üzerinden tekli bahis oynama şansına sahip olacak’ diye yazıyordu. Benzer ifadeler grubun spor gazetesi Fanatik’te de haber gibi yayımlandı.” değerlendirmesini yaptı.
Bildirici, “Haber görünümlü metinlerle okurlar bahis (yani bir tür kumar) oynamaya yönlendirilirken Hürriyet ve Milliyet’te bu metinlerin yayımlandığı sayfaların altında da misli.com’un reklam bandı yer alıyordu. Demirören grubu gazetelerinden Posta’da da spor sayfasının altında misli.com’un reklam bandıyla yetinilmişti. Hürriyet’te Formula 1 Türkiye GP’si haberinin yanında ayrıca yarışın ‘S Sport ve Turkcell Tv+’tan canlı yayınlayacağı’ da bir kutuda görünür şekilde duyuruluyordu. Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, bir süre önce Turkcell’in kurduğu Bip Spor üzerinden bazı spor yazarlarına ciddi paralar dağıttığı, onlar üzerinden futbol üzerinde etkili olduğunu öne sürmüştü.” ifadesini kullandı.
Formula 1 yarışlarının Türkiye’nin tanıtımına 100 milyon dolar katkısı olacağı tam bir medya efsanesi! Bu miktarı kim, nasıl hesapladı; yarış sonrasında tanıtıma nasıl bir katkısı oldu belli değil.
Ama yaygın medyanın Formula 1 Türkiye Grand Prix’sini grup şirketlerinin tanıtımı için kullandığı belli. Demirören grubu gazeteleri Hürriyet, Milliyet ve Fanatik, 15 Kasım’da, Formula 1 haberlerinin arasında Misli.com’un örtülü reklamını yaptı. Misli.com da Demirören grubuna ait <span “times=”” new=”” roman”,=”” serif;=”” font-size:=”” 12pt;\”=””>Misli Elektronik Şans Oyunları ve Yayıncılık A.Ş.’nin işlettiği resmi bahis sitesi.
Hürriyet’te Formula 1 haberinin altında “Formula 1 heyecanı Misli’yle yaşanacak” başlıklı metinde “Yarışseverler, DHL Türkiye Grand Prix’si öncesinde misli.com üzerinden tekli bahis yapma şansı bulacak” deniyordu. Milliyet’te ise Milliyet’te ise “Heyecan Misli.com’da!” başlıklı kutuda “Yarışseverler, dev organizasyona Türkiye’nin en hızlı büyüyen resmi bahis sitesi misli.com üzerinden tekli bahis oynama şansına sahip olacak” diye yazıyordu. Benzer ifadeler grubun spor gazetesi Fanatik’te de haber gibi yayımlandı.
Haber görünümlü metinlerle okurlar bahis (yani bir tür kumar) oynamaya yönlendirilirken Hürriyet ve Milliyet’te bu metinlerin yayımlandığı sayfaların altında da misli.com’un reklam bandı yer alıyordu. Demirören grubu gazetelerinden Posta’da da spor sayfasının altında misli.com’un reklam bandıyla yetinilmişti.
Hürriyet’te Formula 1 Türkiye GP’si haberinin yanında ayrıca yarışın “S Sport ve Turkcell Tv+’tan canlı yayınlayacağı” da bir kutuda görünür şekilde duyuruluyordu. Futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, bir süre önce Turkcell’in kurduğu Bip Spor üzerinden bazı spor yazarlarına ciddi paralar dağıttığı, onlar üzerinden futbol üzerinde etkili olduğunu öne sürmüştü.
Allandı pullandı ama habercilik yapılmadı
Formula 1 yarışlarını allayıp pullayan, Türkiye’nin tanıtımına büyük katkısı olacağı efsanesini bir kez daha tedavüle sokan yaygın medya, iş haberciliğe gelince aynı başarıyı sergileyemedi. 13-15 Kasım tarihlerinde yapılan Türkiye GP’si sırasında yaşanan olumsuzluklar ve eleştiriler yaygın medyanın büyük bölümünde görmezden gelindi.
Türkiye GP’sinde ilk sorun, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından pistin asfaltının yenilenmesiydi. Mercedes AMG Petronas pilotu Lewis Hamilton, deneme turlarının ardından pistin yenilenmesine öfke kustu:
“Burada uzun süredir yarış yapılmadığının farkındayım ama yeni asfalt için milyonlar harcamak yerine, sadece temizlemeleri yeterli olabilirdi. Pist eskidikçe asfalt arasındaki açıklıklar büyür, böylece lastikler daha iyi çalışır, ancak burada asfalt aşırı kapalı, oldukça düz ve parlak, koydukları her neyse asfalttan sızıntı yapıyor. Resmen bok gibiydi, büyük B ile.”
Halbuki yaygın medya pistin yenilenmesini sorgulamadığı gibi asfalt yenileme törenini de haber yapmış, bu çalışmaya alkış tutmuştu. O yüzden de ünlü pilotun bu ağır eleştirisi, medya okur yazarları için tam bir sürprizdi.
Zaten Hamilton’un bu ağır eleştirisini, yaygın medya haber bile yapmadı. Bazı internet siteleri ile Sözcü, Birgün, Gazete Pencere ve Cumhuriyet gibi gazeteler okurlarına duyurdular bu eleştiriyi. Bazı siteler, Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’nın, Hamilton’a Twitter’dan “Bak işine kardeşim” yazmasını haber yaparken, Türkiye gibi bazı gazeteler de eleştiri yerine pistin ne kadar başarıyla yenilendiğine dair savunmayı aktardılar.
Bir gazetecinin de çıkıp, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na Hamilton’un eleştirisini sorduğunu görmedim maalesef. Karaismailoğlu da bir açıklama yapmadı bu konuda.
Yaygın medya, yarışların son gününde Lewis Hamilton’un, 7. şampiyonluğunu ilan ederek Michael Schumacher’in rekorunu egale ettiğini öne çıkardı. Ancak bu kez de şampiyon pilotların podyumda şampanya yerine gazoz püskürttüğünü gözden kaçırdı.
Formula 1 yarışlarında pilotların başarılarını podyumda şampanya patlatarak kutlaması bir gelenek. Podyum fotoğrafları da pilotların birbirlerine şampanya köpüğü püskürttüğü fotoğraflarla anılıyor.
2020 Türkiye GP’sindeki kutlamalarda bir farklılık olduğu izleyicilerin dikkatini çekti ama bu konudaki bilgi de medya yerine Mercedes takımının CEO’su Toto Wolff’tan geldi. Wolff, Skysport’daki yayında, “Birlikte eve gideceğiz ve (kutlamada) az önce podyumda gördüğümüz Sprite’tan farklı şeyler olacak” diyerek podyuma çıkan pilotlara şampanya yerine gazoz verildiğini söyledi. Alman Bild gazetesi de Wolff’un bu sözlerini haberleştirince olay duyuldu.
Bunun üzerine sosyal medya ve haber sitelerinde dile getirilen eleştirilere Cumhurbaşkanı Danışmanı İsmail Cesur yanıt verdi. Cesur, sosyal medyada “Formula 1 çoğunluğu Müslüman olan ülkelerde kendisi böyle bir hassasiyet gözetiyor. Malezya, BAE, Bahreyn… Aynı durum bu ülkelerde de oldu/oluyor” diye yazdı. Türkiye gibi laik bir ülkeyi Malezya, BAE ve Bahreyn gibi ülkelerle aynı kategoride değerlendiren Cesur, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya hesaplarını yöneten bir isim. Medyada onun bu sözleri kullanıldı ama Formula 1 ile ilgisi ve bu konuda açıklama yapmaya yetkisi olup olmadığı da sorgulanmadı.
Dahası 17 Kasım’da yayımlanan gazetelerin büyük bölümü Formula 1’in ne denli başarılı olduğunu vurguluyor, podyumda şampanya yerine gazoz püskürtüldüğünden söz etmiyordu. Milliyet “Her şey sorunsuzdu”, Hürriyet “Formula 1 kelimenin tam anlamıyla mükemmel geçti”, Sabah “Formula 1’e gösterilen ilgi Alman RTL’yi bir hayli şaşırttı”, Akşam, “Takdir etmeliyiz”, Türkiye “Türkiye harika bir iş çıkardı”, Posta ise “Türkiye’ye tam not” diye yazıyordu.
En ilginç haber Posta’daydı. İlk gün pisti eleştiren Lewis Hamilton’a “Pist sorunsuzdu” dedirtmişlerdi. Ama ara başlıkta kullandıkları bu ifade Hamilton’un tırnak içinde cümlelerini aktardıkları bölümde yoktu!
Şampanya yerine gazoz püskürtülmesini sadece Hürriyet, Sözcü, Gazete Pencere ve Birgün gazeteleri haberleştirmişti. Hürriyet, bir adım daha atarak Gençlik ve Spor Bakanlığı ile diğer ilgilileri de aramış, ancak sorularına yanıt alamamıştı. Diğer gazetelerde bu konuda haber yoktu.
Sponsor firmalar yazılmalı mı?
2020 Türkiye Grand Prix’si hakkındaki haberler, sponsor firmaların yazımı konusunda da medyada farklı değerlendirmeler olduğunu ortaya koydu. Yarışın yapıldığı İstanbul Park’ın sponsoru Intercity, Formula 1’in sponsoru da DHL.
Hürriyet, Sabah, Milliyet, Karar, Birgün, Akşam, Yeni Şafak gazeteleri haberlerinde her iki sponsorun da adını kullanarak, haberlerde “Intercity İstanbul Park”, “Formula 1 DHL Grand Prix” yazdılar. Sözcü ve Türkiye gazeteleri iki sponsorun da adını kullanmadı.
Cumhuriyet, Aydınlık ve Gazete Pencere sadece “Intercity İstanbul Park” yazdı ve DHL’nin sponsorluğunu haberlerinde yer vermedi.
Elbette sponsor firmalar, medya ile sözleşme yapmıyor; Formula 1’i organize eden kuruluşlarla sözleşme yapıyor ve onlara bir ödemede bulunuyor. Sonra da medyadan o kuruluşlara yapılan ödeme karşılığında haberlerde şirket ismi kullanarak reklam yapması bekleniyor. Sanatsal ve kültürel nitelikteki kar amacı taşımayan, genel kamu yararı bulunan etkinlikler dışında medyanın böyle bir yükümlülüğü olamaz.
Ayrıca spor haberleri içerisinde sponsor şirket isimleri kullanılması, haberlerin reklam aracı haline gelmesine yol açıyor. Gizli reklam sponsorluklar yoluyla normalleştiriliyor. Medyanın GP’deki sponsorluklar konusunda birbirinden farklı uygulamalar içerisine girmesi, bu konunun da tartışılması ve ortak bir ilke benimsenmesi gereken bir alan olduğuna işaret ediyor.
Bülent Çelik’in karikatürü Gazete Pencere’den alınmıştır.