22 Kasım 2024 Cuma
Gazeteciler hâkim karşısında

Gazeteciler hâkim karşısında

Haberin Var Mı İnisiyatifi, MİT mensubunun cenazesini haberleştirdikleri için yargılanan 6’sı tutuklu 8 gazetecinin duruşmasıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Toplantıda 24 Haziran’da yapılacak olan duruşmaya katılım çağrısında bulunuldu.

Haberin Var Mı İnisiyatifi ‘MİT mensubunun cenazesini haberleştirildikleri’ için yargılanan 6’sı tutuklu 8 gazetecinin yarın görülecek ilk duruşmasıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin avukatlarının da yer aldığı açıklamada ‘Gazetecilere özgürlük için 24 Haziran’da buluşalım’ çağrısı yapıldı.

Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun Avukatı Serkan Günel, iddianameye ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: “Böyle bir iddianame üzerine on dakika konuşmak bile fazla. Bu iddianame elli sayfadan oluşuyor, üç savcının hazırlamış olduğu gözüküyor. Fakat içeriğinde neden suçlandığımıza ilişkin somut bir neden yok.” HİÇBİR FAALİYET HUKUKİ DEĞİL

Hülya Kılınç ve Murat Ağırel’in avukatları Celal Ülgen ve Onur Cingil de davaya ilişkin açıklama yaptı. Ülgen “Çarşamba günü hepsinin tahliyesini bekliyoruz” dedi. Aydın Keser ve Ferhat Çelik’in avukatları Özkan Kılıç ve Sercan Korkmaz da “Devletin kurumları gazetecilerden hıncını çıkarıyor” dedi.
Yapılan basın toplantısında tutuklu gazeteci ailelerinin yazmış oldukları mektuplar da okundu. Gazetecilerin yakınları şu çağrılarda bulundu:
Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun eşi Özge Terkoğlu: “Bir dava düşünün suçlusunu suçtan önce seçmiş, işte böyle bir dava bu. Bugün bu dava ne yazık ki ne kadar güvensiz ve güvencesiz olduğumuzu ortaya koyuyor. Koyuyor da ne oluyor, insanız demekten vaz mı geçiyoruz? Barış ile gurur duyuyorum.”

Hülya Kılınç’ın ağabeyi Bektaş Kılınç: “Hülya bir haber yaptı, bir düşüncesi vardı. Bu iktidarın hoşuna gitmedi. Bedeli cezaevi oldu. Kardeşim Hülya dört aydır tutuklu ve tek başına kalıyor. Bir ses, bir nefes yok. Bu süreçte bir kez görüştük. Anlatılmaz bir sıkıntı ve acı….”

109 GÜNDÜR ÇOCUĞUNU GÖREMEDİ

Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan’ın eşi Aysel Pehlivan: “Bu davada, yapılan haberi yargılama konusu yapabilmek için yazılmış, lime lime dökülen bir iddianame var. 109 gündür Barış, iki buçuk yaşındaki kızını görmedi, ilk cümlelerini haftada bir yaptığı telefon görüşmelerinde duydu. Nasıl büyüdüğünü mektuplardan öğreniyor, fotoğraflardan izliyor.”

Yeniçağ Gazetesi Yazarı Murat Ağırel’in eşi Dilek Ağırel: “Covid-19 yasakları kapsamında 100 gün sonra geçen hafta bir tek ben görüşe gidebildim. Murat’ın çok fazla kilo verdiğini gördüm. Sekiz yaşındaki kızıma görüşe gideceğimi söyleyemedim. Çünkü babasına olan özlem ve hasreti artık dayanılmaz bir boyut aldı.”

Yeni Yaşam Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Aydın Keser’in eşi Öznur Keser: “Aydın cezaevine girdiğinden bu yana kendisini ancak iki sefer görebildim, o da camın arkasından telefonla yapılan görüşmelerdi. Umarım 24 Haziran’da hukukun gereği yerine getirilir ve oğlum Asrın’la birlikte biz de bütün bu endişelerden kurtuluruz.”

Yeni Yaşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik’in kardeşi Serhat Çelik: “Koronavirüs salgını gerekçesiyle alındığı iddia edilen önlemler tecrite dönüşmüş durumda. Halkın haber alma hakkı için gazetecilik yapan insanlar ceberut muktedirler eliyle psikolojik ve fiziksel işkenceye maruz kalıyor. Bütün bu baskılar Ferhat ve diğer gazetecileri yıldırmıyor ve dimdik duruyorlar.”