Alman Der Spiegel dergisi, Türkiye’nin gizli bir yeni nesil silahlı insansız hava aracı gücü haline geldiğini yazdı.

Almanya’da haftalık yayımlanan Der Spiegel dergisinde, Türk savunma sanayii ele alan “Türkiye’nin savunma projeleri: Yeni insansız hava aracı gücü” başlıklı bir haber yayımlandı.

Türk SİHA’larının devreye girmesinin, Libya hükümeti lehine güç dengelerini değiştirdiği aktarılan haberde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle Libya Başbakanı Fayez el Sarrac’ın güç kazandığı vurgulandı: “Türkiye dışında başka hiçbir ülke Libya iç savaşında bu denli  ofansif bir müdahalede bulunmadı. Son olarak uzmanlar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın savaşın gidişatını uluslararası alanda tanınan meşru Başbakan Fayez el Sarrac hükümeti lehine çevirdiğini ifade etti. Libya güç dengesindeki bu değişimi Türk yapımı insansız hava araçlarının kullanılmasına borçlu.”

“Türkiye, şimdiden önemli başarılar elde etti ve bunun daha fazlasını hedefliyor”

Ayrıca dergi, Türkiye’nin insansız hava aracı teknolojisine yaptığı yatırımlara da değinerek, “Ankara, askeri açıdan daha bağımsız olmak istiyor ve giderek kendi araştırma ve gelişmelerine çalışmalarını sürdürüyor. Erdoğan’ın damadının şirketinde geliştirilen insansız hava aracı yurt dışında şimdiden önemli başarılar elde etti ve Türkiye bunun daha fazlasını hedefliyor” ifadelerine yer verdi.

Yerli İHA ve SİHA üretiminde Türkiye’nin bir dünya gücü haline gelmesine vurgu yapılan haberde, “Mevcut insansız hava aracının şu anda Türk silah endüstrisinin en başarılı ürünü olduğunu söylemek mümkün. Geçen yıl, İsrail dergisi ‘Israel Defense’ Türk yapımını droneları ‘kendi sınıfının en iyilerinden biri’ olarak nitelendirdi” ifadeleri yer buldu.

Ayrıca, Türkiye’nin 2014’ten bu yana TB2’yi PKK ile mücadelede de kullandığı belirtildi: “Bu hava aracı, terör örgütü PKK’ya karşı mücadelede Türk ordusuna belirgin bir üstünlük sağladı. Bayraktar TB2 silahsız bir hava aracı ancak silah taşıma kapasitesine sahip. Türkiye başka çatışma bölgelerinde de yıllardır kendi ürettiği hava araçlarını başarıyla kullanmakta.”

“Erdoğan’ın damadı, Türkiye’de üretilen İHA’ların babası”

Selçuk Baytaktar’a geniş yer ayrılan haberde, “Baykar Makina şirketi, Türk ordusunun Suriye ve Irak’taki kampanyalarda ürününü kullandığı bir tanıtım klibinde kendini tanıtıyor. Tanıtım videosunda dramatik bir müzik eşliğinde, test uçuşları ve buna ek olarak, patlamalar ve bombalama görüntüleri de gösteriliyor. İnsansız hava aracı üretiminin kilit isimlerinden biri Selçuk Bayraktar” denildi.

Der Spiegel, Selçuk Baytaktar için şu ifadeler kullanıldı: “Şirketin teknoloji şefi sadece ABD elit MİT üniversitesi mezunu değil, aynı zamanda Erdoğan’ın en küçük kızı Sümeyye ile dört yıldır da evli. İHA programının arkasındaki itici güç rolüyle, Türkiye’nin medyadaki drone babası lakabını aldı. Onun liderliğinde, ülke gizli bir insansız hava aracı gücü haline geldi.”

Güvenlik uzmanı Dan Gettinger’in 2019 yılında yayımlanan “The Drone Databook” adlı çalışmasına haberde yer veren Der Spiegel, “Gettinger, ‘Türk insansız hava aracı geliştiricileri son yıllarda önemli teknolojik hedeflere ulaştı’ ifadelerini kullandı. Başlangıçta Ankara, İsrail ve ABD’den gelen teknolojilere güvenmişti. Ancak Washington’dan gelen siyasi engeller ve İsrail devleti ile giderek kötüleşen ilişki bu işbirliği için engel teşkil ediyordu. Bu nedenle Ankara kendi projelerini geliştirmek zorunda kaldı” diye yazdı.

“Erdoğan, bölgesel bir güç olma noktasında statüsünü genişletmek istiyor”

“Askeri açıdan yabancı ülkelerden bağımsız olmak isteyen Ankara, özellikle son yıllarda yerli silah sanayiini sistematik olarak genişletti” ifadelerinin yer verildiği haberde, şöyle denildi: “Erdoğan birkaç ay önce yaptığı açıklamada, ülkenin kendi silah üretiminde yerlilik oranının yüzde 20’yle başladığını ve şimdi de bu rakamın yaklaşık yüzde 70’e ulaştığını söyledi ve ‘Bir gün, artık başkalarına bağımlı olmayacağımız bir noktaya geleceğiz’ ifadelerini kullandı. Erdoğan sadece yurtdışından silah ithalatının bağımsızlığıyla ilgilenmiyor, aynı zamanda ülkesini silah pazarında tedarikçi olarak konumlandırarak bölgesel bir güç olma noktasında statüsünü genişletmek istiyor. Stockholm Barış Araştırma Enstitüsü Sipri, Türkiye’yi dünyanın en büyük silah ihracatçıları arasında 14. sırada konumlandırıyor. Müşteriler daha çok Türkmenistan ve Umman gibi daha küçük ülkeler olmasına karşın, Pakistan, Katar ve Ukrayna gibi ülkelerde türk yapımı silahları satın alan ülkeler arasında.”

“Ülkenin diğer silah sektörlerinde de iddialı hedefleri var”

Der Spiegel ayrıca Türkiye’nin 2023 yılında, kuruluşunun 100. yıl dönümünde bugünkü yaklaşık 2,8 milyar euroluk silah ihracatının, 9,3 milyar euro oranının üzerine çıkarılması hedeflediğine dikkat çekerek, “Bu amaçla ülke insansız hava araçlarının daha da geliştirilmesi için çalışıyor. Baykar Makina, ‘Bayraktar TB2’nin ardılı olan yeni ‘Akıncı’nın ikinci prototipini daha yeni tamamladı. Ülkenin diğer silah sektörlerinde de iddialı hedefleri var” ifadelerini kullandı.

Söz konusu haberde, Türkiye’nin ürettiği MPT-76 Piyade Tüfeği’nin Almanya’nın silah pazarındaki hakimiyetini olumsuz etkilediğine dikkat çekildi: “İlk Türk savaş tankının gelecek yıl tamamlanması planlanıyor. Buna ek olarak, Türk ordusu Alman G3 tüfeği yerine bir Türk saldırı tüfeği ile donatılmış olacak. ‘TCG Anadolu’ ile ilk Türk helikopter taşıyıcısı önümüzdeki üç yıl içinde filoyu güçlendirecek ve 2030 yılına kadar hava kuvvetleri Türkiye’de geliştirilmiş bir savaş uçağı için umutlar besliyor.”