25 Kasım 2024 Pazartesi
Diyanet’e ‘Nefret Suçu’ tepkisi…

Diyanet’e ‘Nefret Suçu’ tepkisi…

Diyanet’in eşcinselleri salgın hastalıkların kaynağı olarak göstermesine LGBTİQ derneklerinden de tepki geliyor. Kaos GL, “Kamu kaynaklarıyla yurttaşların nefret suçuna maruz bırakılmasını konuşuyoruz” dedi.

Türkiye’de korona günlerine denk gelen Ramazan ayı “nefret suçu” tartışmalarıyla başladı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ramazan ayının ilk Cuma hutbesinde kötülüklerin ve salgın hastalıkların kaynağını eşcinsellik ve nikahsız yaşam olarak gösterdi. Erbaş’ın eşcinselleri hedef alan söylemine sivil toplum örgütü temsilcileri ve hukukçular başta olmak üzere toplumun farklı kesimlerinden tepki gördü.

Erbaş, hutbesinde koronavirüs salgınıyla tüm dünyada mücadele yürütüldüğünü hatırlatırken, “İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir” ifadelerine yer verdi.

Erbaş’ın bu sözleri Twitter’da gündem oldu. Erbaş’ın sözleriyle “ayrımcılık ve nefret suçu” işlediğini düşünenler, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın koronavirüsle mücadeleyi de sekteye uğrattığı görüşünü savundu.

Diyanet’i eleştiren Ankara Barosu’na soruşturma

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’a karşı en sert tepki Ankara Barosu’ndan geldi. Baro, yazılı bir açıklama yaparak Erbaş’ın “halkı düşmanlığa tahrik” ettiğini duyurdu. Erbaş’ı görevde olduğu süre boyunca çocuk tecavüzcülerine, kadın düşmanlarına destek vermekle suçlayan baro, Erbaş’ın yakında halkı “ellerinde meşalelerle kadın yakmaya” çağırabileceği uyarısında bulundu.

Ankara Barosu’nun bu açıklamasıyla birlikte Twitter’da Erbaş’ın sözleriyle ilgili tartışmanın hukuk boyutu öne çıkmaya başladı. Erbaş’a destek veren AKP’liler “Ali Erbaş yalnız değildir” etiketiyle Ankara Barosu’nu hedef almaya başladı. Bu etikete Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan AKP Sözcüsü Ömer Çelik’e kadar çok sayıda hükümet yetkilisinin destek vermesi dikkat çekti.

Çelik, Twitter mesajında baronun açıklamasını “faşist ve terbiyesizlik” olarak tanımladı. Baronun açıklamasını “nefret suçu” olarak da gören Çelik’in Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ı savunurken Türkiye’de herkesin kendi değer sistemi içinde konuşma özgürlüğüne sahip olduğunu söylemesi de dikkat çekti.

Çelik’in bu açıklamasının hemen ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Barosu hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın gerekçesi “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama” olarak gösterildi.

“Nefret yaygınlaşıyor”

Ankara Barosu LGBTİQ+ Merkezi Başkan Yardımcısı Avukat Elifcan Demirtaş, “Ankara Barosu açıklamasının nefret üreten söylemlerden daha fazla tepki çekmesi bu nefretin ne kadar çabuk yaygınlaştığının üzücü bir örneğidir” dedi.

Demirtaş, koronavirüsle toplumun birlikte mücadele etmesi gerektiğinin söylendiği bir dönemde Diyanet’in LGBTİQ+ bireyleri salgının nedeni olarak göstermesinin ‘ciddi tehlike’ yarattığına vurgu yaptı.

Daha bir ay önce yabancı uyruklu bir kişinin koronavirüs getirdiği iddiasıyla bıçaklandığını hatırlatan Demirtaş’a göre Diyanet’in açıklaması sonrası bu gibi eylemler artabilir.

Demirtaş “Toplumda şiddet uygulayıcıların eylemleri meşrulaştırılıyor. Şiddet eylemlerinin cezasız kalması veya hiç soruşturulmaması yaşanabilir. Çünkü anayasanın eşitlik ilkesi hiçe sayılıyor” şeklinde konuştu.

Baroya soruşturma

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın eşcinsellikle ilgili sözlerini eleştiren Baro yöneticilerine karşı soruşturma başlatıldı. Erbaş’a iktidar kanadından destek gelmiş, AKP sözcüsü Baro’yu “faşistlik”le suçlamıştı. Anadolu Ajansı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ankara Barosu yöneticileri hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216’ncı maddesinin 3’üncü fıkrası kapsamında, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama suçundan” re’sen soruşturma başlattığını duyurdu. Söz konusu maddede “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmü bulunuyor.