AB Komisyonu, Avrupa ülkelerinin ortak kriterlerde önlemleri gevşetmesini istedi. Ancak Avrupa ülkelerinin salgına karşı uyguladığı önlemler ve gevşetme planları birbirinden farklı.
Fransa’nın sert çizgisi
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Pazartesi günü salgınla ilgili halka yaptığı üçüncü konuşmasında, artık bir savaştan söz etmedi ve daha bağlayıcı, insani bir tonda alınan kararları duyurdu. Hatta Macron yine “mutlu günlerin” geleceğinden söz etti. Koronavirüse karşı hazırlıklar konusunda hatalar yapıldığını kabul eden Macron, sıkı önlemlerin 11 Mayıs’a kadar gevşetilmeyeceğini söyledi.
Fransa, salgına karşı sert önlemler uyguluyor. Bisiklete binmek veya evinden bir kilometre öteye gitmek yasak. Parklar ve sahiller dolaşıma kapatıldı. Gıda ürünleri satan marketler dışında tüm dükkânlar kapalı. Üretimin tamamen durduğu Fransa’da olağanüstü önlemler dört hafta daha sürecek. Koronavirüs vakalarının çoğunun Paris ve ülkenin doğusunda görülmesine karşın kısıtlamalar ülke çapında geçerli. Okullar, işletmeler, restoranlar, müzeler dahil her yer kapalı.
Ülkede 130 binden fazla koronavirüs vakası olması ve yaklaşık 15 bin kişinin Covid-19’dan ölmesi yönetimin önlemleri gevşetmesini engelliyor. Üretimin tamamen durduğu ülkede 645 milyar euroluk da bir ekonomik destek paketi hazırlandı. Ancak karantina uygulamasında ikinci aya giren Fransa’da bu miktarın yetmeyeceği tahmin ediliyor. Fransa’da ilk ve temkinli tahminlere göre ekonominin ilk çeyrekte yüzde 6 daralması bekleniyor.
İspanya’da tartışmalı normalleşme çabaları
İspanya’nın başkenti Madrid’de metrolara binenlere maske dağıtıldı, ancak herkese yetmedi. Ülkede Covid-19 hastalığından 17 binden fazla kişi ölmesine rağmen kademeli olarak önlemler gevşetilmeye başlandı. Salgında çalışmaları zorunlu görülmeyen mesleklerden olan 300 bin kişi daha işe gitmeye başladı. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, sıkı hijyen koşulları altında bazı alanlarda kademeli olarak önlemlerin gevşetileceğini belirtti. Çalışanların iş yerinde gerekli mesafeyi koyamadığı durumlarda maske takılması zorunluluğu getirildi. Sağlık birimlerine 1 milyon koronavirüs testi tedarik edildiği ve 5 milyon adet daha sipariş edildiği belirtildi. Ancak gıda ürünleri satan marketler hariç tüm dükkân, restoran ve barlar Nisan sonuna kadar kapalı kalacak. Hükümet koronavirüs vakaları sayısındaki azalmanın önümüzdeki günlerde de devam edip etmediğini takip edecek. Sağlık Bakanlığı salgının zirve noktasını geride bıraktığını umuyor. İspanya’nın özerk bölgesi Katalonya ise merkezi yönetimin önlemleri gevşetmesini sert bir şekilde eleştirerek “sorumsuz ve fazlasıyla riskli” bir tutum olarak değerlendirdi.
Danimarka ve Avusturya sıkı önlemlerden çıkıyor
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, ülkeyi gerekli olduğundan fazla izole etmemek gerektiğini açıkladı. Danimarka Başbakanı, korona krizindeki hızlı ve kararlı tutumuyla övgü alıyor. Avrupa Birliği’nde sınırlarını kapatan ilk ülke Danimarka olmuştu. İnsanların sokaklarda kalabalıklar halinde toplanması yasaklandı ve çalışanlara evde kalmaları söylendi. Danimarka şimdi de alınan sıkı önlemleri gevşetmeye başlayan ilk ülkelerden biri. Çarşamba gününden itibaren ülkede beşinci sınıfa kadar okullar ve yuvaların bir kısmı yeniden açıldı. İşletmelerin de kademeli olarak açılmasıyla normal yaşama dönülmesi planlanıyor. Ancak Başbakan Frederiksen, sürecin çok yavaş ve dikkatli ilerlemesi gerektiğini ifade etti. Frederiksen, “Eğer Danimarka’da izolasyonu çok hızlı kaldırırsak virüs bulaşanlar yine hızla artar ve yeniden her yeri kapatmak zorunda kalırız” dedi.
Avusturya ise Paskalya Bayramı tatilinden sonra ekonomide yeniden üretime geçti. Küçük dükkânlar yeniden açıldı, ancak toplu taşıma araçlarında maske takılması zorunlu var. 1 Mayıs’tan itibaren kuaför ve alışveriş merkezleri de yeniden açılacak. Mayıs ortasında da restoran ve kafeler hizmet vermeye başlayacak. Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, virüs bulaşanların sayısının son günlerde yeniden artış gösterdiği Singapur’a değinerek normale dönüşün ancak sıkı güvenlik tedbirleri alınmasıyla mümkün olduğunu söyledi. Kurz, durumu kontrol altına aldığını düşünen kişinin yanıldığını vurguladı.
İtalya’da ülkeyi korku yönetiyor
Avrupa’da salgının en feci boyutta yaşandığı yer İtalya’nın kuzeyi. Ülkede Covid-19 hastalığından ölenlerin sayısı 20 bini aştı. İçinde bulunduğu durum nedeniyle ülkede alınan sıkı önlemlerin gevşetilmesi henüz belirsiz bir konu. İtalyanlar Başbakan Giuseppe Conte’nin bu hafta bir çıkış planı sunması umudunu taşıyor. Ancak ülkede Fransa’dakine benzer karantina önlemleri şimdilik sürüyor. Ülkede ölümlerin azalmaya başlamasıyla kuralları ihlal edenlerde artış gözlense de önlemlerin erken gevşetilmesi sonucu ikinci bir dalganın yaşanmasından korkuluyor.
“Bilim insanları kısıtlamaları henüz kaldırmamamız gerektiği konusunda uyarıyor” diyen Conte dikkatli ve yavaş şekilde süreci götürmek istiyor. Conte, kuzeydeki sanayi temsilcilerinden üretime yeniden geçilmesi için bir plan üzerinde çalışmalarını istedi. İşveren örgütü Confindustria da “Bu ülke motorunun bir daha asla çalışmaması riskini göze alıyor ve her gün bu risk artıyor” şeklinde uyararak normal yaşama dönülmesi talebini dile getirdi. Sağlık Bakanlığı ise bu görüşe karşı çıkarak yeni koronavirüs bulaşanların sayısına göre karar verilmesi gerektiğini savunuyor. Ekonomistler ülkede üretimin yüzde 6 ila 11 arasında azalabileceğinden kaygı duyuyor. İtalya’da kamu borcu ise gayri safi milli hasılanın yüzde 135’i oranında. Bu sebeple Conte, Euro Bölgesi’nde “Corona Bonds” olarak adlandırılan ortak bonoların piyasaya sürülmesini ve bu şekilde korona krizinin etkilerinin birlikte giderilmesi önerisinde bulunuyor. (DW)