Biz Gazeteciyiz

Ahmet Hakan, Aydın Ayaydın’ın “rüya”sını gerçek sandı; konuklarına yorumlattı – Faruk Bildirici

Ahmet Hakan, önceki akşam “Tarafsız Bölge” programını açarken eski CHP Milletvekili Aydın Ayaydın’ın “istihbaratına çok güvendiğini” söyledi; sonra da onun T24’te yayımlanan bir yazısına değindi:

    “Yazısında anlatıyor işte, cumhurbaşkanı adayları kim olacak? İyi Parti’ye gitmiş, Saadet Partisi’ne gitmiş, Davutoğlu’yla konuşmuş, Ali Babacan ile konuşmuş falan. Mithat Sancar’la da konuşmuş HDP’den. Diyor ki, benim görüşmelerden vardığım sonuç şu, HDP’nin muhtemel cumhurbaşkanı adayı Başak Demirtaş olacak!

    Bunu yazdığında tarih 2 Ekim bugün 6 Ekim. Bugün de sabah muhalif bir kanalda Başak Demirtaş’ı gördüm çıkmış konuşuyor Allah Allah acaba hakikaten böyle bir vaziyet mi var diye… Bunu biraz başlangıç itibarıyla konuşalım istiyorum…”

   Konuklar yazıyı bilmiyordu

     Ahmet Hakan, 6-8 Ekim olaylarının da yıldönümünü de hatırlattıktan sonra Masum Türker’e döndü:

–        Olabilir mi böyle bir şey Masum Bey?

–        Eğer olursa HDP’yi kapatmak isteyenler bekledikleri sonucun tersine bir sonuçla karşılaşabilirler.

–        Yani tutar mı diyorsunuz?

      –    Olabilir. Yani Aydın Bey iyi istihbarat alır, herkesle her konuda diyalog içindedir. Ciddi bir ezber bozmadır bu…

    Konuklardan Zafer Şahin, Başak Demirtaş’ın aday olacağına hiç ihtimal vermediğini söyledi:

    “HDP siyasetinde Selahattin Demirtaş-Kandil ilişkisinin sorunlu olduğuna dair söylentiler var. Başak Demirtaş o camiada tanınan bir isim. HDP’nin güçlü aday çıkarması Millet İttifakı’nın adayını zedeleyebilir. HDP’nin sembolik bir aday çıkaracağını düşünüyorum.”

    Ahmet Hakan’ın sözüne güvendiler

    Daha sonra Zafer Şahin ve Mete Yarar, İsmail Küçükkaya’nın Başak Demirtaş’ı tam da 6-8 Ekim olaylarının yıldönümünde FOX TV ekranına çıkarmasını eleştirdiler. Hakan Bayrakçı da onların eleştirilerine katıldığını vurguladıktan sonra Başak Demirtaş’ın adaylığını “Çok akıllı ve başarılı bulduğunu” söyledi. Tam o sırada Ahmet Hakan araya girdi:

      “Ben kendisine güveniyorum. Aydın Ayaydın’ın kulis bilgisi bu. ‘HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Başak Demirtaş olabilir’ dedi. Bu konuda konuşacaksınız, buyrun…”

    Hemen söze giren Zafer Şahin, “2014’te Mustafa Sarıgül’ün CHP’nin İstanbul adayı olacağını da Aydın Ayaydın ocak ayında falan açıklamıştı” diyerek Ahmet Hakan’ın sözlerini destekledi.  Ardından Bayrakçı, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Plan çok akıllıca. Çok kurnazca bir plan. HDP seçmeni arasında hâlâ en tutulan en sevilen Selahattin Demirtaş’tır. Tabii bilgiler doğruysa…”

     Özetle böyle konuştu konuklar. Sadece Bayrakçı, “doğruysa” diye kuşkusunu dile getirdi. Tabii programı yöneten Ahmet Hakan bu kadar güvenle konuşunca Aydın Ayaydın’ın yazısında böyle bir “kulis bilgisi” verdiğinden şüphe duymamışlardı. Program uzun süre ekranın altındaki “HDP’nin Başak Demirtaş planı mı var? Ayaydın: Başak Demirtaş muhtemel cumhurbaşkanı adayı” yazısıyla sürdü gitti.

Hürriyet’teki köşesinde de yazdı

    Belli ki, Ahmet Hakan bu konuyu pek sevmişti. Hürriyet’teki köşesinde de dün Aydın Ayaydın’ın yazısına dayanarak Başak Demirtaş’ın adaylığını yazdı:

   “CHP’li eski milletvekillerinden Aydın Ayaydın’ın T24 için yazdığı son yazıda şöyle bir cümle yer alıyordu: ‘HDP’nin muhtemel cumhurbaşkanı adayı Başak Demirtaş.’ Yazının yayınlandığı tarih: 2 Ekim. Dün 6 Ekim’di. Ve Başak Demirtaş, muhalefetin popüler kanalında konuk olarak ağırlanıyordu. Neler oluyor yahu? Yoksa Aydın Ayaydın’ın kehaneti, doğru mu çıkacak?”

    Pembe rüyayı kehanet sanmış

    Tartışma programındaki “derin siyasi analizlere” ve Ahmet Hakan’ın Hürriyet’teki yazısına bakarsanız Aydın Ayaydın, Başak Demirtaş’ın adaylığı ile ilgili bir “kulis bilgisi” yazmış, ciddi bir siyasi gelişme varmış da onlar bunu konuşuyordu!

    Oysa gerçek hiç de böyle değil. Ben de bir dostun uyarısıyla “Tarafsız Bölge” programındaki konuşmaları izleyip, Ahmet Hakan’ın yazısını okudum. Sonra da Aydın Ayaydın’ın yazısına bakınca gülmekten kendimi alamadım. Bence Ahmet Hakan da Aydın Ayaydın’ın yazdıklarını okusa ne programda böyle bir konuyu tartıştırır, ne de böyle bir yazı yazardı. Gülüp geçerdi sadece.

   Çünkü Ayaydın’ın T24’te 2 Ekim’de yayımlanan yazısı “İşte size 2023 Cumhurbaşkanı adayları” diye başlıyordu ama hemen altında “Sabah uyanınca bütün bu yazdıklarımın pembe bir rüyadan ibaret olduğunu gördüm” diyordu.

      Yazı boyunca parti genel merkezlerini dolaşıyor, cumhurbaşkanı adayları üzerine sorular soruyor, sonra da partilerin adayları konusunda vardığı sonuçları aktarıyordu. “Millet İttifakı”nın ortak adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu belirtiyor, bütün partilerin adaylarını sıralıyor, en sonunda da şöyle diyordu:

    “- HDP’nin muhtemel Cumhurbaşkanı adayı Başak Demirtaş…

    Derken birden uyanıverdim. Sabah uyanınca bütün bu yazdıklarımın pembe bir rüyadan ibaret olduğunu gördüm.”

     Ahmet Hakan, Ayaydın’ın yazısını okusa son satırdaki “…bütün yazdıklarımın pembe bir rüyadan ibaret olduğunu gördüm” cümlesini de görür ve programı açarken bunu da söylerdi.  Yazısında da “kehanet”ten söz etmezdi. Oysa o ciddi ciddi kulisten, istihbarattan, partileri dolaşmaktan söz ediyordu.

    Gerçekte Aydın Ayaydın, Ahmet Hakan’ın programda söylediği gibi ne parti binalarını dolaşmış ne liderlerle konuşmuştu! Kendi beklentilerini, düşünce ve belki de tahminlerini “rüya” formatında yazmayı yeğlemişti. Bir siyasinin analizlerini “rüya” diye yazması ne kadar doğru o da tartışılabilir ama Ahmet Hakan da konuklarına bir “pembe rüya”yı yorumlatmış oldu…

     Duvara toslama uyarısı

    Ahmet Hakan’a o yazıyı kim söyledi de okumadan programda aktardı, sonra da üzerine bir yazı kaleme aldı acaba? Gazetecilik adına üzücü…

    Dahası bir de Aydın Ayaydın’ın yazısını okumadan sadece Ahmet Hakan’ın yazısına bakarak Başak Demirtaş’ın adaylığını haber yapan internet siteleri vardı ki, hazin bir tablo…

    Gariptir ki, Ahmet Hakan daha beş gün önce Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan’ın Mali Cumhurbaşkanı’nın eşine söylediği “mangonun kurutulması” ile ilgili sözlerini biraz da haberin “Mangoyu kurutup saklayın” başlığıyla sunulması yüzünden yanlış yorumlayanlara şu uyarıda bulunuyordu:

    “Hep dedim, yine diyorum: Sosyal medyada her gördüğünüz şeyin üzerine atlamayın. Duvara toslarsınız.”

    Son derece yerinde bir uyarı yapmıştı köşesinde. Gazeteci, nereden gelirse gelsin her duyduğuna inanmamalı, kaynağından kontrol etmeden yazmamalı, konuşmamalı.