Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 Nisan’da, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’le yaptığı görüşme sırasında von der Leyen’ın ayakta kalması dünya basınına “sandalye krizi” olarak yansıdı. Avrupalı bazı isimler, Türk yetkililerin “kadın haklarına önem vermediği” için böyle bir krizin yaşandığını iddia ederken Avrupa siyaseti ve diplomasiden önemli kişiler, Türkiye’nin sadece AB protokollerini uyguladığını dile getirdi.
‘Sandalye krizinde’ neler yaşandı, taraflar nasıl tepki verdi? Türkiye’nin tutumu Avrupa’da nasıl değerlendirildi?
‘Ursula von der Leyen, sandalye olayına şaşırdı’
Avrupa Komisyon Başkanı sözcüsü sözcüsü Eric Mamer, Ursula von der Leyen’in bu olaya şaşırdığını belirterek, “iki kurumun başkanlarının protokolde aynı öneme sahip olduğunu” belirtti. Mamer açıklamasında, “Başkan von der Leyen şaşırdı. Ancak görüşmenin içeriğine öncelik vererek devam etmeye karar verdi. Ancak bu, olaya önem vermediği anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı. Avrupa Komisyonu Başkanı’nın sözcüsü Eric Mamer, Ursula von der Leyen’in “bu tür bir olayın gelecekte tekrarlanmamasını sağlamalarını istediğini” belirterek gelecekte bu tür krizin tekrar yaşanmayacağını ifade etti.
Michel ziyaretin gölgelenmesinden dolayı üzgün
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerinde kendisinin Erdoğan ile yan yana sandalyelerde oturması, Ursula von der Leyen’in ise daha uzakta bir koltukta oturması üzerine eleştirilmişti. Eleştiriler üzerine “Bazı görüntüler benim duruma duyarsız kaldığım izlenimi yarattı. Bunlar gerçeği yansıtmamaktadır.” açıklamasını yapan Michel, görüşme sırasında uygulanan protokol düzeninin ziyaretin önemini gölgelemesinden üzüntü duyduğunu bildirmişti. Charles Michel’e yakın bir kaynak Le Monde gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin AB protokolünü uyguladığını belirterek, “Lizbon Antlaşması göre, yurt dışında Konsey Başkanı, Komisyon Başkanı’na göre önceliğe sahip” dedi.
Avrupa Parlamentosu’ndan sandalye olayına tepki
Avrupa Parlamentosu üyesi Sophie in ‘t Veld ise, Twitter hesabında, Erdoğan’ın eski AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve eski Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’le görüşmelerinden kareler paylaşmış ve aradaki farka dikkat çekmişti. Bu görüşmelerde Erdoğan, iki erkek AB yetkilisiyle eşit mesafede oturuyordu. Bu anları Twitter hesabından paylaşan AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Sergey Lagodinsky de paylaşıma, “Ehm, ‘AB-Türkiye ilişkileri böyle olmamalı’ için yeni bir terim” dedi. Avrupa Parlamentosu’nda Sosyalist ve Demokratların sözcüsü Iratxe García Pérez de, “Önce İstanbul Sözleşmesi’nden çekiliyorlar ve şimdi de Avrupa Komisyonu Başkanı’nı resmi bir ziyarette koltuksuz bırakıyorlar. Utanç verici” dedi.
Çavuşoğlu: Protokolde AB tarafının burada talepleri karşılanmıştır
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu sandalye krizine ilişkin yaptığı açıklamada, “Türkiye’ye yönelik haksız ithamlar var. Her ziyarette ziyaret öncesi protokolcüler bir araya gelir, düzenleme konusunda görüşmeler yapar. Protokolde AB tarafının burada talepleri karşılanmıştır. AB tarafının telkinleri konusunda böyle bir oturma düzeni ayarlanmıştır. Nokta” diye konuşmuştu.
Eski Komisyon Başkanı Juncker: Ben de bazen kanepede oturdum
Politico gazetesine konuşan eski Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Yurt dışı ziyaretleri için Avrupa Konseyi Başkanı’nın, Avrupa Komisyonu Başkanı’ndan önce geldiği protokolde açıkça bilinen bir kuraldı. Donald Tusk veya Herman Van Rompuy ile seyahat ettiğimde, bu protokole her zaman saygı duydum. Genelde Konsey Başkanı’nın yanında bana da bir sandalye vardı ama bazen ben de kanepede oturdum” dedi.
Juncker, yine de von der Leyen’e uygulanan protokolün farklı olması gerektiğini dile getirerek, “Bence von der Leyen’in Michel ile aynı seviyede oturtulması iyi olurdu ama protokol açısından Konsey Başkanı birinci sırada gelir.” diye konuştu.
Eski Fransız Büyükelçi: ‘Türkiye, harfiyen AB protokolünü uyguladı’
Fransa’nın daha önce İsrail, BM ve ABD’de büyükelçiliğini yapmış olan diplomat Gerard Araud da Twitter hesabından yaptığı birçok paylaşımda, yaşanan olayda Türkiye’nin sorumluluğu bulunmadığını belirterek “Türkiye harfiyen AB’nin protokolünü uygulamıştır.” ifadesini kullandı. Sorunun bu protokolden kaynaklandığını vurgulayan Araud, bazı gazetecilerin Türkiye’yi eleştiren paylaşımlarına yanıt vererek “Bir gazeteci bir kez daha bir dosya hakkında araştırma yapmadan karar veriyor. Sorumluluk AB’nin protokolünde, Türkiye’de değil.” değerlendirmesinde bulundu. Eski Büyükelçi Araud, başka bir Fransız gazetecinin paylaşımına tepki göstererek, “Emin olun, Türkiye’nin hiçbir sorumluluğu yok. Türkiye, AB protokolünü uyguladı.” mesajını paylaştı.
İtalya Başbakanı Draghi, Erdoğan için ‘diktatör’ dedi
İtalya Başbakanı Mario Draghi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için ‘diktatör’ ifadesini kullandı. Açıklamaya tepki gösteren Ankara, İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Massimo Gaiani’yi Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. Erdoğan’ın Ankara’da ağırladığı Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e yer gösterilmeyerek bir süre ayakta bırakılmasıyla ilgili konuşan Draghi, “Erdoğan’ın Komisyon Başkanı Von der Leyen’e yönelik tavrını kesinlikle doğru bulmuyorum. Uygun bir davranış olmadığını düşünüyorum ve Von der Leyen’in maruz kaldığı aşağılamaya çok üzüldüm. Bunlar hakkında birisi açık konuşmalı – Ne iseler onu söyleyelim – diktatörler…” dedi.
Euronews