Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ve İtalyan politikacı Matteo Salvini Avrupa genelinde yeni bir sağcı ittifak kurmak üzere işbirliğine gidiyor.
Perşembe günü Budapeşte’de buluşan politikacılar “Hristiyan değerler üzerine kurulu Avrupa rönesansı” başlatma sözü verdi. Liderler ayrıca AB üyesi ülkelerdeki Covid-19 aşılarının dağıtımını tartıştı ve Avrupa Komisyonu’ndan alımları hızlandırmasını talep etti. Orban’ın başında olduğu Fidesz partisi Avupa Parlamentosu’ndaki en büyük grup olan merkez sağ ittifakı Avrupa Halk Partisi’nden hukukun üstünlüğü konusundaki fikir ayrılıkları nedeniyle ayrılmıştı. Bunun üzerine üçlü, yeni bir ittifak üzerinde çalışmalara başladı. Orban mayıs ayında muhtemelen Varşova’da tekrar bir araya geleceklerini ama tam tarihin salgının durumuna göre belirleneceğini açıkladı.
‘Avrupa’yı yeniden harika yap’
Toplantı öncesinde konuşan Salvini ittifakın hedefinin orijinal değerle dönerek “Avrupa’yı yeniden harika yapmak” olduğunu söyledi. Avrupa parlamentosunda Salvini’nin Lig Partisi’nden 28, Polonyalo PiS’den 24 ve Fidesz’ten 12 milletvekil bulunuyor. Toplamda 64 sandalyesi olan part liderleri şu an için grup kurmayı düşünmüyor. Grup kurabilmek için en az 7 ülkeden 25 sandalyeye sahip olmak gerekiyor. Bu üç isim Fransız politikacı Marine Le Pen ile birlikte Avrupa’daki popülist sağın önde gelen figürleri olarak kabul ediliyor. Le Pen’in toplantıda olmaması merak uyandırsa da bunun nedeninin Fransız siyasetçinin iktidarda ya da koalisyonda olmaması olduğu düşünülüyor.
Fikir ayrılıkları
Birlik ve beraberlik fotoğrafı verseler de Orban, Morawiecki ve Salvini’nin savunduğu ideolojiler tam olarak uyumlu değil. Özellikle Rusya ile ilişkiler konusu ittifak içerisinde ilerde büyük sorunlara yol açabilecek boyutta. Varşova ittifak içerisinde en büyük Rusya karşıtı konumunda. Orban ise Moskova ile ilişkilere daha sıcak bakıyor ve Salvini de bunu bir dereceye kadar destekliyor. Nitekim Orban AB’deki itirazlara rağmen Rus Covid-19 aşısı Sputnik V’den binlerce doz satın aldı. Yine birlik içerisindeki hareket serbestiyeti de ittifakta görüş ayrılığına neden olabilecek başlıklar arasında gösteriliyor. Salvini bu konuda daha korumacı bir tutum sergilerken batı Avrupa’ya çok göç veren orta Avrupa ülkeleri hareket serbestisini önemsiyor.