Avrupa Konseyi’nden 27 ülke, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına dair ortak açıklama yayımladı. Açıklamada “Türk Hükümeti’ni fesih bildirimini geri çekmeye ve İstanbul Sözleşmesi’ne olan bağlılığını yenilemeye çağırıyoruz” denildi.
Açıklama; Avusturya, Belçika, Hırvatistan, Kıbrıs, Danimarka, Estonya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İzlanda, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Malta, Monako, Karadağ, Hollanda, Kuzey Makedonya, Norveç, Portekiz, Sırbistan, Sloventa, İspanya, İsveç, İsviçre, Birleşik Krallık ve Finlandiya tarafından yayımlandı.
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Türkiye Cumhurbaşkanının İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararından dolayı derin üzüntü duyuyoruz. Bu kararın, Türkiye’de kadın haklarının korunmasını tehlikeye attığı ve Avrupa ve ötesindeki tüm kadın ve erkeklere rahatsız edici bir mesaj ilettiği için kararın anlaşılması zor. Sözleşme’nin onuncu yıldönümünün arifesinde ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin tüm dünyada önemli ölçüde arttığı bir salgın zamanında, kadınları ve kız çocuklarını şiddetten korumaya yönelik bu önemli yasal araç, sözleşmeye adını veren ilk imzacı ülke tarafından isteyerek zayıflatılıyor. Sözleşmenin feshi, dünya kadınlarının BM Kadının Statüsü Komisyonu’nda toplandığı sırada gerçekleşti. Ayrıca bu karar, 1995 Pekin Kararnamesi ve Platform Eyleminden bu yana en önemli uluslararası kadın hakları konferansı olan Paris’te düzenlenen Generation Equality Forum sırasında Türkiye’nin 1 Temmuz’da Sözleşmeden çekilmesi anlamına gelecektir.
Avrupa Konseyi’ne üye bir Devletin Başkanının önemli bir İnsan Hakları Sözleşmesinden çekileceğini duyurması sorgulanmadan bırakılamaz. Alman Başkanlığı, Genel Sekreter ve Parlamenterler Meclisi Başkanı tarafından 21 Mart’ta yapılan açıklamayı takdir ediyor ve Genel Sekreter ve ekibinden konunun takipçisi olmalarının devam etmesini istiyoruz. Kadına yönelik şiddetle ve ev içi şiddetle mücadeleye yönelik güçlendirilmiş taahhütler de dahil olmak üzere daha ayrıntılı tartışmaları dört gözle bekliyoruz. Son olarak, İstanbul Sözleşmesi’nin tüm imzacılarını, onun 2021’de onaylanması için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz.”