Biz Gazeteciyiz

Gezi davası yeniden-Kavala dahil 9 kişi hakkında verilen beraat kararı bozuldu

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin davada, tutuklu olarak yargılanan iş insanı ve Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ile diğer 8 kişi hakkındaki beraat kararlarını kaldırdı.

Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Hakan Altınay, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi ve Mine Özerden hakkındaki beraat kararları bozuldu.

Daire, dava dosyasının yeniden incelenmek ve hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine hükmetti. Eksik delillerin sağlanması ile yargılamanın devamına karar verildi.

İlk olarak Gezi olayları ile bağlantılı suçlamalar nedeniyle 1 Kasım 2017’de tutuklanan Osman Kavala, 3 yılı aşkın süredir cezaevinde bulunuyor. 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı olayları nedeniyle yargılandığı davada, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırma”, “mala zarar verme”, “nitelikli yağma”, “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi”, “kasten yaralama”, “ağırlaştırılmış yaralama” ve “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlamalarından Kavala’nın 18 Şubat’ta beraatine ve tahliyesine karar verdi.

Ancak aynı gün 15 Temmuz darbe girişimi davasından, hakkında gözaltı kararı çıkarılan Kavala, ertesi gün çıkarıldığı hakimlik tarafından “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla tutuklandı.

Gezi Parkı davasından beraat eden ve tahliyesine karşın, casusluk suçlaması nedeniyle tutukluluğunun devamına karar verilen Osman Kavala, Anayasa Mahkemesine (AYM) başvurmuştu.

AYM, Aralık ayında Osman Kavala’nın bireysel başvurusunu “kişi hak ve özgürlüğü güvenliğinin ihlâl edilmediğine” hükmederek reddetmişti.

AYM; Osman Kavala’nın Gezi Parkı davasından tutukluluğuna yönelik başvurusunu, 22 Mayıs 2019’da reddetmiş, bunun üzerine avukatları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmuştu.

AİHM, 10 Aralık 2019 tarihli kararında, Kavala’nın “makul şüphe olmadan, siyasi nedenlerle tutuklanması ve AYM’nin bireysel başvurusunu makul sürede incelenmemesi”ni gerekçe göstererek, bu durumun hak ihlali olduğunu belirterek, Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını istemişti.