Biz Gazeteciyiz

AB: Türkiye’ye elimizi uzatıyoruz

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye-AB ilişkilerine yeniden yön vermek için hala şans bulunduğunu belirterek, “AB, tutması umuduyla Türkiye’ye elini uzatmaktadır.” ifadesini kullandı.

Borrell, Türkiye-AB ilişkileri hakkında “Zorlu 2020’den sonra AB-Türkiye ilişkilerinde önümüzdeki yol” başlıklı blog yazısı yayımladı.

Doğu Akdeniz’deki gerginlik ve Türkiye ile ilişkilerin 2020’de AB için en büyük zorluklardan olduğunu ve bunun büyük ihtimalle 2021’de devam edeceğini vurgulayan Borrell, “Şu çok açık. AB, Türkiye ve Rusya ile ilişkilerde doğru dengeyi bulamadığı sürece kıtada istikrarı sağlayamayacak.” açıklamasını yaptı.

Borrell, caydırıcılığa dayalı savunmacı yaklaşımların uzun süreli çözümler getirmeyeceğinin altını çizerek, Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinde 2016’dan beri ilerleme olmadığını, 2016’da göçle ilgili varılan mutabakatın da iki tarafın da beklentilerine karşılık vermediğini kaydetti.

Doğu Akdeniz’deki kaynakların araştırılması ve deniz alanları üzerindeki anlaşmazlıkların arttığını, 2017’de Crans Montana’daki Kıbrıs görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını hatırlatan Borrell, Türkiye’nin Doğu ve Kuzey Afrika’dan Batı Balkanlar’a kadar bölgesel ilişkilerini güçlendirdiği, Suriye ve Libya’daki müdahilliğinin AB’nin çıkarlarıyla bağdaşmadığı şeklinde yorumlandığını aktardı.

“Oruç Reis ve Barbaros Brüksel’de her gün anılır oldu”

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e gönderdiği “Oruç Reis” ve “Barbaros Hayrettin Paşa” gemilerinin isimlerinin Brüksel’de her gün anılır hale geldiğini belirten Borrell, mart ayında bir grup sığınmacının Yunanistan sınırına giderek AB ülkelerine gitmek istemesini “büyük kriz” olarak tanımladı ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çalışmalarının devam etmesinin ilişkilere kötü etki ettiğini yazdı.

Doğu Akdeniz’deki gerginlik ve Türkiye ile ilişkilerin 2020’de AB için en büyük zorluklardan olduğunu ve bunun büyük ihtimalle 2021’de devam edeceğini vurgulayan Borrell, “Şu çok açık. AB, Türkiye ve Rusya ile ilişkilerde doğru dengeyi bulamadığı sürece kıtada istikrarı sağlayamayacak.” açıklamasını yaptı.

Borrell, caydırıcılığa dayalı savunmacı yaklaşımların uzun süreli çözümler getirmeyeceğinin altını çizerek, Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinde 2016’dan beri ilerleme olmadığını, 2016’da göçle ilgili varılan mutabakatın da iki tarafın da beklentilerine karşılık vermediğini kaydetti.

Doğu Akdeniz’deki kaynakların araştırılması ve deniz alanları üzerindeki anlaşmazlıkların arttığını, 2017’de Crans Montana’daki Kıbrıs görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını hatırlatan Borrell, Türkiye’nin Doğu ve Kuzey Afrika’dan Batı Balkanlar’a kadar bölgesel ilişkilerini güçlendirdiği, Suriye ve Libya’daki müdahilliğinin AB’nin çıkarlarıyla bağdaşmadığı şeklinde yorumlandığını aktardı.

“Oruç Reis ve Barbaros Brüksel’de her gün anılır oldu”

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e gönderdiği “Oruç Reis” ve “Barbaros Hayrettin Paşa” gemilerinin isimlerinin Brüksel’de her gün anılır hale geldiğini belirten Borrell, mart ayında bir grup sığınmacının Yunanistan sınırına giderek AB ülkelerine gitmek istemesini “büyük kriz” olarak tanımladı ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çalışmalarının devam etmesinin ilişkilere kötü etki ettiğini yazdı.