Ermenistan ile Azerbaycan arasında bir aydan fazla süren savaşın ardından Rusya’nın arabuluculuğunda “kalıcı” ateşkes anlaşması imzalandı. Şurası kesin; Rusya Kafkas topraklarındaki belirleyici rolünü ortaya koydu. Türkiye bölgedeki nüfuzunu artırdı ve Fransa ile ABD tamamen oyun dışında kaldı.
Tabii ki Azerbaycan bu sürecin tartışmasız galibi…
Bir kere Bakü, Dağlık Karabağ çatışmaları sonunda birçok kasabanın yanında “ayrılıkçı başkent” Stepanakert’e 15 kilometre uzaklıktaki Şuşa şehrini aldı. Bu son derece önemli bir sembolik ve stratejik kazanç.
Dağlık Karabağ krizinde Moskova, uzun yıllardan beri dışında kaldığı Kafkasya’ya geri döndü. Bölgede en az beş yıl süreyle 2 bin barış gücü görevlendirecek. Aynı zamanda, Ermenistan’da üssü bulunuyor, 2008 savaşının ardından bağımsızlığını tanıdığı Gürcü toprakları olan Abhazya ve Güney Osetya’da da varlığını koruyor.
Türkiye ise, Libya ve Suriye’de olduğu gibi Kafkasya’da da Moskova ile karşı karşıya. Ankara krizin başlamasından bu yana ikili bir mekanizma öneriyor, ancak Moskova bunu reddediyor. Dağlık Karabağ’daki anlaşma sonrası Türk barış gücünün bölgeye konuşlandırılması konuşuldu. Hatta Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar “Türk Barış gücünün bölgede görev yapacağını” söyledi. Ancak Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, “Dağlık Karabağ’da Türk askerleri konusunda bir anlaşma yok.” diyerek Rusya’nın görüşünü ortaya koydu. Hatta Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bir Türk – Rus Gözlem Merkezi oluşturulacağını, ancak bu merkezin uzaktan insansız hava araçları ile denetim yapacağını ve Türk gözlemcilerin Dağlık Karabağ’a girmeyeceğini söyledi.
Yıllar önce “Minsk Grubu” adı altında sorunun çözümü için devrede olan ABD ve Fransa ise sürecin kaybedeni oldular. Başkanlık seçimlerine odaklanan ABD altı hafta boyunca konudan uzak kaldı. Rusya tabii bu durumdan en çok memnun olan ülke konumunda. Batı’nın rolünün azlığı, Moskova’yı her zaman sevindiren bir durum.
Anlaşmaya göre Azerbaycan ele geçirdiği toprakları muhafaza ediyor ve Ermenistan’ın elindeki Dağlık Karabağ’ın sınırındaki bölgeleri de geri alıyor. Rusya bir taşla birçok kuş vurmuş oldu.
Azerbaycan’ın yardımıyla Ermenistan Başbakanı Paşinyan‘ı iktidardan indirdi. Ne kendisi ne de Ermenistan’ın başka bir seçeneği olmasına rağmen Paşinyan, artık sadece herkesin arasına mesafe koyduğu bir hain olarak görülüyor. Demokratik devrim artık tamamen anlamsız hâle geldi. Avrupa’yla yakınlaşma çabaları sonuçsuz kaldı, hatta hezimete uğradı. Üstelik bu durum uzun süre böyle kalacak. Putin kendi barış birlikleri sayesinde nur topu gibi bir dondurulmuş çatışmaya daha sahip oldu. Böylelikle artık başka bir egemen devletin topraklarına daha Rus askeri birlikleri yerleştirmiş oldu, çünkü şimdi Rus ordusu fiili olarak Azerbaycan sınırları içinde…