HDP’nin kayyum atamalarına karşı başlattığı demokratik mücadele programı üçüncü aşamasına girdi. 1 Eylül’de bitecek olan programının temel sloganı ‘barış’ olacak. Program kapsamında 19 Ağustos’tan itibaren belirlenen illerde geniş halk buluşmaları yapılacak. Program, ‘Savaşa karşı barış, tecrite karşı özgürlük’ sloganıyla 1 Eylül’de barış zincirleri oluşturularak son bulacak.
Demokratik mücadele programının ‘tek adam rejiminde adeta bir nefes borusu’ olduğunu söyleyen HDP Adana Milletvekili ve Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, “19 Ağustos kayyumun yıl dönümü. Üç büyük şehre geçen sene kayyum atandı. Biz de bu sene bunun yıldönümünde İstanbul ve Diyarbakır’da eş başkanlarımızla açıklamalar yapacağız. Kayyumun kapsamı, barışa verdiği zararı anlatacağız. Onun dışında eş başkanlarımızın illerde buluşmaları olacak. Bu buluşmaları Manisa, Muğla, Bursa, Burhaniye gibi geniş bir ağda gerçekleştireceğiz. 19 Ağustos’tan itibaren 1 Eylül’e kadar belirlediğimiz illerde geniş halk buluşmaları planlayacağız” şeklinde konuştu.
“Kürt sorunu, barış talebi, ve bulunduğumuz savaş koşullarında barışın Türkiye’ye katkısını ve savaşın Türkiye’den götürdüklerini güçlü bir şekilde tartışmaya ihtiyaç var” diyen Beştaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Neticede bugün yaşadığımız birçok sıkıntının ekonomik darboğazın, pandeminin geldiği aşamanın, savaşa ayrılan bütçeyle bağlantılı olduğunu görüyoruz. Aslında Türkiye’de iktidarın savaştan yana olduğunu görüyoruz. Bunları Türkiye yurttaşlarıyla görüşmek, tartışmak ve paylaşmak istiyoruz. Pandemi dolayısıyla halk sağlığına uygun planlamalar yapıyoruz. 1 Eylül’de belirlenen illerde ‘savaşa karşı barış’ sloganıyla barış zincirleri oluşturacağız.”
‘GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM’ VURGUSU
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, muhalefetin gündeme getirdiği ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e dair önerilerini açıkladı. Demirtaş, “Her şeyden önce benim Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’den anladığım, sadece Meclis’in demokratik bir işleyişe kavuşturulması, Meclis’in etkinliğinin ve gücünün artırılması değil. Bu tanımlama, kamunun bütün karar alma, uygulama ve denetleme çalışmaları ile toplumun ve bireyin bu çalışmalara katılmasının en demokratik şekilde düzenlenmesini ifade eder” dedi. Demirtaş, “Bu sistemin meclis ayağı kadar yürütme, yargı, bürokrasi, medya, sivil toplum, yerel yönetimler ve ekonomik model ayakları da son derece önemlidir” dedi.