TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilerek, bugün hızla Genel Kurul gündemine alınan baroların yapısının değiştirilmesine ilişkin yasa teklifine CHP, HDP ve İYİ Parti muhalefet şerhi koydu.
CHP’nin muhalefet şerhinde AKP’nin barolarla ilgili “siyaset yapıyorlar” eleştirisinin gerçeği yansıtmadığı, aslında “çoklu baro” uygulamasının avukatlar arasında siyasi bölünmelere doğal zemin hazırlayacağı savunuldu:
“Teklifle bir yandan baroların siyaset yapması kurumsallaştırılırken diğer yandan da savunmanın siyasi görüş, etnik köken, inanç temelli barolara bölünmesine neden olacaktır. Bunun yargısal süreçlere yansımaları da yüzde 20’lere inmiş durumdaki yargıya güveninin daha da düşmesi olacaktır.”
Yasa teklifinin gerekçesi
Yasa teklifinin gerekçesinde, çoklu baro düzenlemesine, baro yönetimlerinin temsil oranının düşük olmasının gösterildiğine dikkat çeken CHP’li komisyon üyeleri, buna AKP’nin ilk iktidara geldiği 2002’de aldığı oy oranı ile yanıt verdi:
“Ankara Barosu’nun mevcut yönetimi oyların yüzde 70’ini alarak işbaşı yapmıştır. İşlerine gelince temsilde adaleti diline dolayanların geçmişlerinin hiç de temiz olmadığı bir gerçektir. AKP’nin katıldığı ilk seçim hatırlanacağı üzere 3 Kasım 2002 tarihli genel seçimlerdir ve bu seçimlerde aldığı oy oranı yüzde 34,28’di. Fakat Meclis’teki temsil oranı yüzde 67,1’di. AKP, yüzde 34 oyla normalde 188 milletvekili alması gerekirken, 363 milletvekili elde etmişti. Yani, 175 milletvekili hak edilmeden AKP hanesine yazılmıştı.”
Amaç, Ankara, İstanbul ve İzmir’i zayıflatmak
Türkiye Barolar Birliği’nin delegasyon oluşumunun da temsilde adalet ilkesini zedeleyeceği vurgulanan muhalefet şerhinde, asıl amaçlananın “iktidara bağımlı olmayan” Ankara, İstanbul ve İzmir barolarını zayıflatmak olduğu kaydedildi. Teklif ile 99 üyeli baro ile 9 bin 999 üyeli baronun TBMM Genel Kurulu’na aynı sayıda üye göndereceğine işaret edilerek, ” Bu çarpık ve çarpılmış anlayışa göre; son nüfus sayımında 84 bin 600 kişi ile Türkiye’de en az kişinin yaşandığı il olan Tunceli ile 15 milyon 519 bin 267 kişiyle en kalabalık nüfusa sahip il olan İstanbul’un milletvekili sayısını eşitlemek gerekecektir” ifadeleri kullanıldırıldık’ telafi etmeyecek
Düzenlemenin Fethullah Gülen yanlılarının “yarım kalan projesi” olduğu kaydedilen muhalefet şerhinde “İktidarın, bu düzenleme nedeniyle gelecek yıllarda ezberindeki ‘kandırıldık’ ifadesini kullanması kesindir ancak yargı sistemi, hukuk devleti ilkesi ve demokraside açılacak telafisi güç gedikler, ‘kandırıldık’ sözüyle telafi edilemeyecek kadar büyüklük olacaktır” görüşüne yer verildi.
Baroların görev ve yetkilerinin Anayasa’nın “kamu kurum niteliğindeki meslek kuruluşu olduğu belirtilen muhalefet şerhinde, düzenlemenin Anayasa’nın 135. maddesine aykırı olduğu vurgulandı.