Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 22 Haziran’da yapılması beklenen açıklamayı bir hafta öne alarak, Corona virüsü ile mücadele çerçevesinde geçilen ikinci aşamayı tamamladıklarını ve Pazartesi’den itibaren ülkede tüm kurumların açılacağını açıkladı. Macron, “İçinde yaşadığımız krizin ilk sayfasını çeviriyoruz. Başkent Paris ve çevresi de dahil olmak üzere her yer açılacak” dedi.
Voice of America’dan Arzu Çakır’ın haberine göre Macron, 22 Haziran’da yapması beklenen ancak virüsle mücadelede rakamların olumlu ilerlemesi nedeniyle bir hafta öne çektiği Ulusa Sesleniş konuşmasında, kreş, okul ve kolejlerin 22 Haziran’dan itibaren normal kurallara bağlı olarak tümüyle açılacağını ve okullara devam konusunda gönüllülük değil zorunluluk esasına geçileceğini açıkladı.
Yerel seçimlerin öngörüldüğü gibi 28 Haziran’da yapılacağını kaydeden Fransa Cumhurbaşkanı, toplu bir araya gelmelerden çekinilmesi gerektiğini, zira, toplantıların “virüsün temel yayılma ortamı” olduğunu söyledi. Macron, “Yarından itibaren birlikte olmanın, çalışmaya tam olarak devam etmenin, aynı zamanda kendimizi geliştirmenin zevkini, yaşama sanatımızı, özgürlük tutkumuzu yeniden keşfedeceğiz. Kısacası, Fransa’yı tam olarak yeniden bulacağız” diye konuştu.
Macron, başkent Paris ve çevresi de dahil olmak üzere tüm okul, restorant, otel ve işyerlerinin açılacağını, herkesin okuluna ve işine daha yüksek oranda gideceğine ve yarından itibaren, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına dikkat ederek, ülkede her alanda açılımın tamamlanacağını belirtti.
Zafer ve özeleştiri
Corona virüs yönetiminde ilk etabı zaferle tamamladıklarını ancak hataları olduğunu da kabul eden Macron, “Virüs bizi bazı ülkelerden daha erken vurdu. Ama sağlam, yaratıcı ve dayanışma içinde olduğumuzu gösterdik. Yaptıklarımızdan ve ülkemizden gurur duyabiliriz. Elbette bu sınav aynı zamanda bize bazı ürünleri sağlamada başka kıtalara bağımlı olma, sosyal ve bölgesel eşitsizlikler, kurumlarımızın organize olmadaki hantallığı gibi, kusurlarımız ve zayıf olduğumuz yönleri de ortaya çıkardı. Bunlardan ders alıp gerekenleri yapmak için harekete geçeceğiz” dedi.
Corona vergisi yok
Salgın nedeniyle dünya ekonomisinin durma noktasına geldiğini ve Fransa olarak önceliklerinin yeniden güçlü bir ekonomi inşa etmek olduğunu sözlerine ekleyen Macron, “güçlü, ekolojik, bağımsız ve dayanışmacı bir ekonomi” yaratmak için harekete geçtiklerini belirtti. Krizin ekonomik etkilerini azaltmak için eşi görülmeyen bir şekilde toplam 500 milyar Euroluk kaynağı seferber ettiklerini söyleyen Macron, bu yatırımların karşılanması için vergi arttırımına gitmeyeceklerini açıkladı. Macron, “Ülkemizde zaten vergi yükü yeterince ağır. Krize verilecek tek yanıt, daha güçlü ve sürdürülebilir ekonomik model oluşturmak, çalışmak ve başkalarına bağımlı olmayacak şekilde daha fazlasını üretmek” dedi.
Krizin üstesinden gelebilmek için işten çıkarmaların engellenmesi gerektiğini, işçi ve işveren sendikaları ile olabildiğince az işçi çıkarılabilmesi için çalışacaklarını, yarının istihdamını yaratabilmek için bir modernleşme planı hazırlayacaklarını kaydetti. Macron, bu planın sosyal hakların, yaşlıların ve yoksulların daha iyi korunduğu, dayanışmacı bir plan olacağının altını çizdi.
AB’nin krizden “ben” değil “biz” diyerek çıkmayı başardığını ve bunda Fransa’nın katkısının büyük olduğunu dile getiren Macron, “Almanya Başbakanı Merkel ile önerdiğimiz, Fransız-Alman ortak borç anlaşması ve kıtanın ekonomisini canlandırmak için hazırlanan yatırım planı, AB için tarihi bir dönüm noktasıdır. Avrupa kendine, kimliğini, kültürünü açıklama fırsatı buldu. Çin’e, ABD’ye ve dünya düzenine karşı benzersizliğini kanıtlamasının yolunu, bağımsız bir Avrupa’nın güçlenmesinde görüyoruz. Daha güçlü, daha birleşik, daha egemen bir Avrupa” dedi.
“Irkçılığa geçit yok”
Macron, ABD’de başlayan ancak Fransa’yı da sarsan, siyah yurttaşların eşitlik isteyen ırkçılık karşıtı eylemleri konusunda 2 haftadır devam eden sessizliğini bozarak polis ile hükümeti karşı karşıya getiren göserilere değindi. Macron, “Irkçılığa, antisemitizme ve ayrımcılığa geçit vermeyeceğiz. Herkesin eğitim alıp yeteneklerine göre diploma ve iş sahibi olabilmelerini sağlama mücadelemiz devam etmeli. Adın, adresin ya da derisinin renginin her yurttaşın şansını azalttığı gerçeğini en aza indirmeliyiz. Fırsat eşitliği için yeni kararlar alınacak” dedi.
“Heykel yıkmayacağız, tarihimizi silmeyeceğiz”
Ancak gösterilerde sömürge ve köle ticaretine katılan isimlerin “heykellerinin yıkılması” çağrısına da karşı çıkan Macron, “Cumhuriyet, tarihindeki hiçbir izi, hiçbir ismi silmeyecek, hiçbir heykeli kaldırmayacak. Irkçılığa karşı yürütülen asil mücadele, toplumcu, geçmişin nefret dolu veya yalanla yeniden yazılmasına dönüştüğünde yanlış yönlendirilir. Bu kavganın ayrılıkçılar tarafından ele geçirilmesi kabul edilemez” diye uyardı.
Polise destek
Gösterilerde ırkçı olmakla suçlanan ve hükümetin kendilerine yeterince sahip çıkmamasından şikayet ederek eylemler düzenleyen Fransız polisine de seslenen Macron, “Polisimiz devletin desteğini ve milletin tanımasını hakediyor. Cumhuriyet düzeni olmadan, ne güvenlik ne de özgürlük var olabilir. Topraklarımızda bu düzeni sağlyan da polis ve jandamamızdır. Hepimiz için hergün risk alıyorlar” dedi.