Biz Gazeteciyiz

“Kocam isterse çalışabilir” #Erkekyerinibilsin akımı

Yıllardır kadınlara yönelik kullanılan ayrımcı, istismara kapı açan cümleler, “#erkekyerinibilsin“ etiketi altında bu sefer “erkekler için” kuruldu.  Twitter’da “Ruqinq” isimli bir kullanıcının 3 Haziran’da yaptığı “Kocam isterse çalışabilir” paylaşımı bir anda kadınların hayatlarının her yaş ve döneminde karşılarına çıkan ayrımcı ifadelerin kinayeli şekilde erkeklere anlatılmaya çalışıldığı bir akıma dönüştü.

Bu akıma destek veren müzisyen Gaye Su Akyol’un başlattığı #erkekyerinibilsin etiketi ise 130 binden fazla tweete ulaşarak akımı daha da büyüttü.

“Erkek hem sever hem döver”, “Kadının o saatte orada ne işi var”, “Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin”, “Evlenilecek kadın var, eğlenilecek kadın var”, “Şort giyen kadın aranıyordur” gibi yıllardır kadınların sokulmaya çalışıldığı kalıpları “erkeklerin tarafına” çeken akımın başlatıcısı Ruqinq, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada bu kalıplara en güzel tepkinin “alay etmek” olduğunu düşündüğünü söyledi ve şöyle devam etti: “Twitter’da son zamanlarda muhafazakar olarak adlandıracağımız kişiler tarafından çok fazla ‘kadın çalışmamalı, yüksek sesli kahkaha atmamalı, kendilerinin fuhuş yuvası olarak gördükleri üniversitelere gitmemeli’ tarzında tweet’ler atıldığını gördüm. Bunlara en güzel tepki alay ederek verilebilir diye düşündüm. Beni en rahatsız eden şey, bunlara destek veren kadınlar olduğunu görmek.”

Bu akımın büyümesinin bir değişim yaratmayacağını da sözlerine ekleyen ‘Ruqinq’ isimli kadın sosyal medya kullanıcısı, “Bundan sonra bu tarz cinsiyetçi yorumlar geldiğinde kadınlar, bu şekilde alaycı yaklaşabilir” dedi.

Kadınların kendi ayaklarının üzerinde durma ve özgürleşme çabasının Twitter’da da kendini gösterdiğini vurgulayan Ruqinq, “Herkes hayatında ‘başarı’ olarak gördüğü şeyleri burada paylaşıyor. Böylece kendileri gibi psikolojik veya fiziksel şiddet gören diğer kadınlara örnek olup onları cesaretlendiriyorlar. Twitter’da insan gerçekten yalnız olmadığını, aslında kendisi gibi birçok insan olduğunu görüyor ve o paylaşım yapanlardan cesaretle hayatında birçok şeyi değiştirebiliyor” ifadelerini kullandı:  “Twitter’in bir diğer özelliği de her olayı tiye alarak paylaşım yapmak, çünkü insanlar bunu seviyor. Ben de bu durumu bu şekilde ele aldım.  İnsanlar sanki ‘birisi böyle tweet atsın da biz de görüşlerimizi söyleyelim’ dercesine birçok yorumlar yaptılar. Özellikle kadınların zaten dile getirmek istediği bir konuydu, benim öncülüğümde bir patlama noktası oldu diyebilirim.”

Dalga geçemediğin şey seni ele geçirir

Açtığı #erkekyerinibilsin etiketiyle akımın daha da büyümesini sağlayan müzisyen Gaye Su Akyol ise Twitter’dan “Dalga geçemediğin şey seni ele geçirir! Bu berbat düzeni dalga geçe geçe bitireceğiz” diyerek başladığı bir paylaşım yaptı.

“Şu bitmeyen ‘kadın şöyledir, erkek böyledir’ genellemelerini hayatım boyunca duymaktan o kadar sıkıldım ki… 7 milyar insanı ikiye bölüp sınıflandırmaya ve baskı altına almaya çalışan bu dille sabahlara kadar dalga geçmek istiyorum” dedi ve en baştaki motivasyonunun bu olduğunu söyledi.

Bu tür bir yaklaşımın erkekleri asla maruz kalmadıkları bir yerden düşünmeye zorladığını söyleyen Akyol, “Kadınlar için kabusa dönüşen bir düzende, dile yerleşmiş cinsiyetçiliği, ayrımcılığı yeniden ve ironik şekilde inşa ederek hem trajikomik, hem de yanında yer almak isteyeceğin türde bir mizah üretiyor” dedi.

Ünlü müzisyen, ”Biz artık katledilen kadın haberleri görmekten, katillerin isminin, cisminin gizlendiği, öldürülen kadınların iffetinin, hayatının, seçimlerinin sorgulandığı, suçlunun ceza almadığı, erkeğin sırtının sıvazlandığı, kadının baskılandığı bu mide bulandırıcı sistemden bıktık, usandık” ifadeleriyle konunun özünün bu olduğunu aktardı ve ekledi: “Ayrıştırılmaktan, cinsiyet normları üzerinden yürütülen beden politikalarından, kadın üzerine kurulan çarpık toplum yargılarından, hayalleri çalınan, kendi olamayan kadınların hikayelerini duymaktan bıktık. Bir şeyler yapmak istiyoruz. Yapmak zorundayız. Bir tane daha kadının katledilişine şahit olmak istemiyoruz. Göstermelik önlem istemiyoruz. Kadınlar hayatları boyunca tacizin türlü boyutlarına şahit oluyor, maruz kalıyorlar. Her gün, her an, her yerde, sürekli bir baskı. Hepimiz bu baskıyı iliklerimize kadar yaşıyoruz. Yıl 2020 ve ses çıkarmadıkça hiçbir şey değişmiyor. Farkında mıyız bilmiyorum ama hiçbirimiz nefes alamıyoruz!”…